|
|
|
|
|
'Türkiye İtalya'dan daha laik bir ülke'
|
|
AB Parlamentosu üyesi Emma Bonino: Türkiye bizden çok daha ileride. Özel statü önerileri gerçekçi değil. Avrupa kadın hakları konusunda çok da ileri sayılmaz....
İlerleme Raporu'nun açıklanmasına sayılı günler kala, Avrupa'daki Türkiye tartışmaları alevlendi. Bu tartışmalara AB Bağımsız Türkiye Komisyonu üyelerinden, İtalyan Radikal Partisi ve AB Parlamento üyesi Emma Bonino da katıldı. Bonino, AB'de yer alacak bir Türkiye'nin Avrupa'nın lehine olacağına inanananlardan. Türkiye'nin üyeliğine karşı olanları, Giscard d'Estaing çizgisini savunanları ve Vatikan'ı eleştiren Bonino son derece açık konuştu: Türkiye'yi Avrupa'da istememelerinin tek nedeni Müslüman olması.... İşte Türkiye'nin AB'ye tam üye olması gerektiğini savunan ve Türkiye'nin Suriye, İran, Irak gibi ülkelerle ne demokratik ne de özgürlükler açısından bir tutulamayacağını savunan Bonino'nun Roma muhabirimiz Yasemin Taşkın'a yaptığı açıklamalar:
MAFYAYI BİZ GÖTÜRDÜK AB ile "partnership"lik gibi bir ilişki biçimi gerçekçi değil. Barcelona politikası Türkiye'ye uygulanamaz. Türkiye'yi Suriye, Libya ile aynı kefeye koyamazsınız. Aynı kriterler ve araçlar farklı ülkeler için uygulanamaz. Bu Türkiye ile dalga geçmek olur. Sen 40 yıldır Türkiye'yi Avrupa içinde her türlü organizasyona al sonra da şimdi sen Suriye, İsrail, Libya ileaynı gruptasın de. Olacak şey değil. Bahanelerle fikir değiştirmek doğru değil.
Avrupa da, medya da fanatiklerin peşinde koşuyor. Fanatik İslam imajı kuvvetlendirilmeye çalışılıyor. Ilımlı İslam pek çok ülkede sivil toplumun verdiği mücadeleler görmezden geliniyor. Engizisyonun Avrupa'dan çıktığı, Giordano Bruno'nun burada yakıldığı çok çabuk unutuldu. Amerika'ya mafyayı biz İtalyanlar götürdük. Avrupa gücünü farklılıklardan almalı. Unutmasınlar İsa, Avrupa'da değil Ortadoğu'da doğdu.
TÜRKİYE BİZDEN ÖNDE Türkiye, İtalya'dan daha laik bir ülke. Kendimize bir çeki düzen vermemiz gerekiyor. İtalya'da seçmenler ile inananlar karıştırılıyor. Vatikan'ın fikri, dini bir Avrupa. Ancak bu kurucuların düşüncesi değildi.
Türkiye'de halk Avrupa projesine öyle sıcak bakıyor ki. Bu heyecan insanın içini ısıtıyor. Türkiye ziyaretimde bir taksicinin sözleri beni çok etkiledi. Taksici "Avrupa'da bir oğlum var. Ancak ben göç etmeden Avrupa vatandaşı olmak istiyorum" dedi. Türkiye'nin AB'ye girişi elbette yeni problemler getirecek. Ancak bu problemleri yönetmek sırt çevirmekten daha iyi bir çözüm.
Türk kadınlarının sahip olduğu hakların,Arap dünyasıyla kıyası bile yapılamaz. Kürtaj, tüp bebek konularında da Türkiye bizden çok önde. Avrupa da kadın hakları açısından çok da ileri sayılmaz. Malta'da hâlâ boşanmak yasak. İrlanda, İspanya, Polonya gibi ülkelerde kürtaj yasal değil.
TARİHİ AN GELDİĞİNDE... Benim ülkemde 70'li yıllara kadar "namus cinayeti" diye bir şey vardı. Cezalar sembolikti. Bu, AB üyesi iken değişti.
Türklerin serbest dolaşım hakkına sahip olmasıyla işçi akını olacağı savları da yanlış. Bu 2020'den önce zor. 2.7 milyon gibi bir akış olacağı tahmin ediliyor. Bu da 500 milyonluk bir nüfusta 0.5 gibi cüzzi bir oranı temsil ediyor. Göçmenler konusunda dramatik bir yaklaşım var. Bu haçlı ruhundan kurtulmak lazım.
Türkiye, Ortadoğu'da Müslüman ülkelere demokrasi açısından örnek olabilir. Rejimlerini demokratik bir sisteme doğru yönlendirmek isteyen bütün Araplar'ın dilinde Türkiye örneği var. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri'nin bir Türk olması rastlantı değil. Bu yüzden tam 50 yıldan sonra tarihi an geldiğinde bahaneler uydurulmamalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|