| |
Yasalar ve davalar
Bir önerimiz var; Türk Ceza Kanunu tasarısını görüşmeye başlayan Meclis'te Veli Göçer dosyası dağıtılsın. Milletvekillerinin Türkiye'de yargılama sistemi ve sürecinin hem mağdurlar, hem de sanıklar için ne kadar anlamsızlaştığını görmeleri için... Bu sorun çözümlenmedikçe, en mükemmel yasaların bile işe yaramayacağını haykırmaları için.... Veli Göçer, artık herkesin ezberlediği gibi, Yalova'nın Çınarcık ilçesinde inşa ettiği yazlık sitelerin 17 Ağustos 1999 depreminde çökmesi sonucu 195 kişinin ölümüne neden olmakla suçlanıyor. Dava 4 yılı aşkın süredir, hiçbir ilerleme sağlanamadan devam ediyor. Dün Meclis'in toplanmasından birkaç saat önce Konya İkinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Göçer, depremde yakınlarını yitirenler ve iki tarafın avukatları bir kez daha yargıç karşısına çıktılar. Karar: Belgelerin incelenmesi ve eksiklerin tamamlanması için duruşmanın 14 Ekim'e ertelenmesine...
Belgeler hâlâ eksik Çünkü Yalova Kaymakamlığı'nca gönderilen raporda depremde ölenlerin bloklara göre dağılımı yapılmıştı ama listede 144'ten 195'e kadar olan kurbanların ölüm vakalarının nerede meydana geldiği belirtilmemişti. Ayrıca listedeki ilk 58 kurbanın hangi bloklarda öldüğü de saptanamamıştı! Her duruşmada dava dosyasında yeni bir eksik ortaya çıkıyor ya da ek delil ihtiyacı doğuyor. Kimbilir daha ne kadar sürecek dava sonunda Göçer suçlu bulunursa, yürürlükteki Türk Ceza Kanunu'nun 383'üncü maddesine göre "Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne neden olmak"tan en çok 5 yıl hapse mahkedilecek. İnfaz kurallarına göre cezaevinde en fazla 2 yıl tutulacak. Zaten daha önce 8.5 ay tutuklu kalmıştı. Tasarı bu tür facialarda sorumluların daha ağır cezalara çarptırılması için yeni bir suç kavramı getiriyor: Olası kast.
Cezası epey ağır ama... Tasarının 21'inci maddesinde bu suç şöyle tanımlanıyor: "Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde, olası kast vardır. Bu halde, ağırlaşmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir." Ancak hukukçular "olası kast" kavramına şiddetle karşı çıkıyorlar. Örneğin Galatasaray Üniversitesi'nin tasarıyla ilgili raporunda, hangi suçlara olası kast cezasının verileceğinin belli olmadığı vurgulanıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi suçun bilimsel esaslara uygun düşmediğini belirtip, tümüyle çıkarılmasını ya da "Mümkün görülmesi ve göze alınması" unsurunun eklenmesini öneriyor. Prof. Dr. Erol Cihan ise, 200 yıldır tartışıldığı halde sağlıklı bir tanımı yapılamayan bir kavramı yasaya taşımanın uygulamada kargaşaya yol açacağı uyarısında bulunuyor. Bu tartışmalar ve madde aynen çıkarsa karşılaşılacak kaos, yasanın yürürlüğe girmesi sonrası meydana gelecek facialarla ilgili. Peki Göçer davası ne olacak? Sabırları taşan mağdur avukatları dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmeye karar verdiklerine göre, Avrupalı hukukçulara "Bir dava nasıl içinden çıkılmaz hale getirilir" konusunda paha biçilmez bir malzeme verilecek...
|