Terörize olmak!
Madem güncel olan odur; salt "terör"ü kına, yeter. Neden başka bir şeyler daha anlatmaya, sormaya, kurcalamaya kalkıyorsun? "Teröre lanet"in yanına "hiç güncel olmayan" şeyler ekleyip sadece suyu bulandırırsın. Hatta, mazur gösterirsin. Tabii ki dünyada sorunlar vardır, ne zaman olmadı ki, ama şimdi yeri mi? "Terör" varsa, başka şey yoktur!
*** Kimi yerde, kimi ağızda, kimi haberde, yazıda, kimi akıl ile vicdanda durum kısaca öyle. "Vahşet"in en çıplağı varsa, "vahşet"i o tanımlar. Gerisi hikayedir. Ne tarih, ne halklarla oynanan oyunlar, ne medeni yağma, ne dünyanın binbir eşitsizliği, ne ilgiden, naklen dehşetten uzak dünya ahvali, insanlık halleri. Güncel, çarpıcı, ürkütücü olan vahşettir. Her gün, yıkıcı ve yok edici olan ise, "düzen" adına olağan karşılanır. Milyarlarca kaybedeni ile herkes kazanıyormuşçasına kutsanan, kabullenilen, karşısında tutunulamayan "adaletsizlikler silsilesi", kendi alfabesini güçle belleterek, zihinlere nüfuz ederek normalleştirilmiştir. Herkes gündelik hayatı onun diliyle yaşar... Herkes onun özgürlük, demokrasi, serbest piyasa gibi "insan seçimleri ve insan iradesi"ne dayalı görünen, ama buyruklarla, azınlık kararlarıyla, güç tahakkümleriyle adeta "totalitarizm" haline gelen boyunduruğunda, "hür yaşayıp, hür düşündüğünü" zanneder. "Terör" bu ekonomik, kültürel, zihinsel, sosyolojik tahakkümün örtüsü haline geliverir ve getirilir... Tek haysiyet mücadelesi, tek özgürlük tutkusu, tek insanlık ideali "terörle mücadele"ye sıkıştırılır. Milyonlarca aç ve yoksul insana, her gün binlercesi, çocuk çocuk, açlıktan, yetersiz beslenmeden, temiz su bulamamaktan, patentli-pahalı ilaçlara ulaşamamaktan, tedavi olamamaktan hayatı ölerek yaşayan o insanlara... Hayatta kalabilmenin biricik yolu "terörle mücadele" diye öğretilir. Çocuğunu besleyemeyen anneler, bebeklerini defnedip duran babalar, günde 1 dolarlık iş için insan olduğunu unutmaya amade paryalar, topraksız köylüler, işsiz kentliler, pasaportsuz göçmenler, kentlerin ve dünyanın varoşlarının sefilleri, işgal altındaki toplumlar, aşağılanan halklar... Hep birlikte, sadece "terörü lanetlemeye" davet edilir.
*** Bazen halkların üstüne yapışan, bazen sözde onlar adına silah, bomba kuşananların "çıldırması" olan... Tarihi, kültürel, dini, milli, etnik, ekonomik haksızlıklar okyanusunun köpekbalığı haline gelen "terör", adaletsiz dünyanın, medeni çılgınlığın dopingidir artık. Sadece terörden korkan, sadece terör konuşan ve sadece terör endişesi ile ona tepkiye gömülen insanlar, "insanlık suçu" namına bir tek "çıplak terör"ü lanetleyen hükümetler, "post-modern aptallaştırma"da yuvarlanıp durur. "Hepimizin başına gelebilir" diye korkarken ondan... "Çoğumuzun başına gelenler"in esamisi bile okunmaz olur. Çünkü, halklar adına demeç, ülkeler adına dünyaya nizam verenler, yazan ve konuşanlar, küresel düzen adına kurallar koyanlar, piyasaları, borsaları güdenler; En medeni kılıklarıyla; açlığın, işsizliğin, salgınların, yoksulluğun, ezilmişliğin, itilmişliğin asla süründürmediği bir hayatın temsilcileridirler. Teröristin terörü sayesinde terörize ederler dünyayı.
|