|
|
Ya Reina / Laila'cısın ya değil...
İstanbul gece hayatını ikiye bölersek vaziyet budur. Alt kümelemelere lüzum yok. Laila-Reina tayfası (Hadi adı Laina olsun) barizdir. On metre öteden bas bas bağırır. Kızlar; bonkör kontör dudaklı, saçlar en kötü sarı zilli boya, makyaj Seren Serengil, kılıklar Beyonce ve Jennifer Lopez'in yağmurda kalmışı. Yiğidim aslanım 'Laina' erkeklerinin formatı da şu: Beyaz gömlek olmazsa olmaz! Daha spor takılanları beyaz tişört... Şimdi bu iyi ihtimal. Kötü ve yaygın ihtimal ise içler acısı. Böyle en iticisinden, en abuk renklisinden ve en kilim desenlisinden gömlek. Ancak Laina abilerim siyah pantolon ceketinden vazgeçmez, geçemez. Masasında iki şişe votka, bir şişe viski bulunacak. Buzu, biçim biçim kesilmiş meyveleri, kavrulmuş mısırı, fıstığı destek verecek. Ha bir de yukarıdaki çıtırlardan birkaçı dekor yapacak. Şimdi Laina halleri böyle. Alan memnun satan memnun. Aslan gibi kulüpler, ben akşamüstlerine varım. Şöyle Boğaz'a nazır iki yudum demlenmek yakışır. Da... Bir de bu ekibin tam zıttı var. Onlara Laina deme de ne dersen de. O diyarlara gitmezler, gideni tanımazlar. Ha gizli Laina'cılar ayrı hikaye... "Hiç işim olmaz abi" der, üç günde bir "Yemek yedim çıktım" ya da "Arkadaşımın doğum günüydü valla" bahanesiyle Laina'dan çıkarlar. İstemem yan cebime şekli. Diğer grup yani anti-Laina'cılar, geri kalan her yerde eğlenebilir. Ortaköy, Taksim, Beyoğlu, Nişantaşı... Geçtiğimiz cumartesi, "Homini gırtlak, pufidi kandil, tumba yatak" programına kanalizeydik. Her zamanki gibi zırr telefon, bitimiz kanlandı. Zıpladık Nuteras'a. Şimdi karışıklık olmasın bu Nuteras, Tepebaşı'ndaki kışlık Nupera'nın terasıdır. Ya kırk dakika asansör bekleyeceksin ya beş katı tepeceksin... Biz teptik. Daha doğrusu ben spor ayakkabılarımla ahenkle koştum. Zeynep ve Nil topuklularla ahenkle süründüler. Tam kapı karşısındaki sete tünedik. Kedi misali en faça yeri kapıp, duruma hakim olacaksın. Saat on iki ferahız... İnsanlar yeni yeni kaynıyor, alkol kana karışıyor. Yahu hiç de hoşlanmadığımız insanlarla gece karşılaşınca neden kanka muamelesi yaparız? Ne saçma. Kızın hayatında yeri yoktur hatta hafif yollu kılsındır. Şimdi beni niye öpsün yani. Kulüpteyiz ya "Aaaaa nabersin canım(?!)" üstü şapur şupur öpüşme. O gazla iki yalakalık "Ay saçların süper yakışmış süüü-peeerrrr", "Kızım ac-cayip zayıflamışsın inanmıyorum..." Erkeklerin selamlaşması daha da matrak. Seni öpüp, laflarken gözleri mekânı tarar. Dediğini dinlemediklerinden de salak salak sırıtırlar. Şimdi benim merak ettiğim şu eğlenmeye mi geldik, aranmaya mı? Cidden ya. Laina ya da değil. Sonuçta insanlar, kılıklar, müzikler farklı, aranmak aynı. Gözler fıldır fıldır maşallah. Neyse... Gece aleminin şifre çözme yeri kızlar tuvaletidir. El ele, omuz omuza, bireysel... Sonuçta tuvalet kardeşliği var mıdır? Vardır! Tuvaletlerde genelde bilindik ihtiyaçlar görülmez. Misal ben şam fıstığı dişime takıldı mı diye bakmaya gitmiştim... İki kız sağda, iki kız solda, biri makyaj yapıyor, kızıl kısa saçlı mesaj çekiyor... Sağdakiler; "Ayy kızım gördün di mi, yüzüme bile bakmadı..." (Belli manita olayı...) "Yaa eveeet, kızım kesin bu Arzu'nun işi..." "Yaa napcam ben şimdi yaa..." (Git keyfine bak bacım...) Soldakiler; "Nasıl çocuk sence?" "Ay ben beğendim, bir kere accayip kaliteli" (Höö?!) "Ayy çıksam mı acaba? Offf Mete nolcak?" (Ohh millet çifter çifter...) Şam fıstık çıktı, yerime tornistan. Ve Teoman teşrif etti. Hiç şaşmaz, hep Nu'ya gelir zaten. Daha merhaba demeden, sigara istedi. Tabii üç kız anında mentollüsü, uzunu, kısası, lightı, karanfillisi... Elde ne varsa yığdık. Sonra Teo tozudu. Göz göre göre gitti aslanım. Teoman arkası içeriz arkadaş. İçkide bu yazın trendi fındıklı votka. Minik bardakta, tek hamlede gömüyorsun. Tatlı tatlı dokunmaz sanmayın, biz sandık ve dağıldık. Saat iki Nuteras'a akın devam etmekte... Ahh elimi kestim!
Erkekler kadınlara nasıl puanlama yapıyor? Sap erkekleri ayıklama sanatı? Mekana ilk gelen ne yapar? Tuvalet kuyruğunu ne etmeli?.. Hepsi çarşambaya burada...
|