| |
Fisyon
Bunu da gördük, Ankara'da yarmanın biri, altındaki ciple 4 çocuklu bir taksi şoförünü çiğneyerek öldürdü. Bir başka şoförü de komaya soktu. İşi gücü bıraktım, oturdum, böyle bir cinayetin hem "nasıl" hem de "niçin" işlenebileceğini anlamaya çalıştım. Öte taraftan da, davaya bakacak hakimin nasıl bir açmaza düştüğünü çözmeye çalışıyorum. Türk Ceza Kanunu'nda "ciple adam öldürme" cürmü yok. Dikkatsizlik sebebiyle ölüme sebebiyet vermek var ama olay öyle değil... Adam, taksi durağına cipini park etmeye çalışıyor. Taksiciler karşı çıkıyorlar. Cipli olan sinirleniyor. Cipten inip efendi gibi tartışmayı da seçmiyor. Madem öyle işte böyle diyerek, cipini şoförlerin üzerine sürüyor. Birini altına alıp 80 metre sürüklüyor, diğerini çiğneyip ağır yaralıyor. Arabanın altında insan varken gaza basabiliyor, düşünün... 120 milyarlık cipini "silah" gibi kullanıyor. Bıçak veya tabanca gibi veya odun gibi... Böyle bir cinayetin seni ilgilendiren tarafı nedir, diye soracak olursanız şudur: Dünyada belki de ilk defa, yüksek teknoloji ve refah ürünü olarak dizayn edilmiş bir taşıt, cinayet aleti olarak kullanılıyor. Ama yüksek teknolojik bir cihazın birinin kafasını geçirilmesi gibi bir şey de değil bu... Adam gaza basıyor, öldürmek için... Halbuki, 120 milyarlık bir teknolojik taşıtı satın alıp kullanacak birinin, bir nebze olsun "rafine olmuş" ve medeniyete bulaşmış olması beklenir. Ama bizim iklimimizde böyle olmuyor. "Kolay para" ile "incelmemiş insanlar" bir araya gelince, ortaya bir "fisyon" çıkıyor. İki atom çekirdiğinin birleşmesi misali, anlaşılmaz bir enerji açığa çıkıyor. Ciple cinayet!.. Bu tür ciplere binip de, trafikte, yalnız kadın sürücüleri sıkıştıranlar, takla attırmaya çalışanlar yok değildi. Aşırı süratle otobüs duraklarına dalanlar da yok değildi. Ama cipini insanların üzerine bizzat sürerek, cinayet işleyenleri şimdi görüyoruz. Bu olay, sıradan bir cinayet değil... Nitelikli bir cinayet... O cipi tasarlayan mühendisler, motorunu, iç ve dış aksamını son model yapan insanlar, üreten işçiler, bir saniye olsun düşünmüş olabilirler mi, bir dünya insanı bu taşıtı satın alacak ve öfkelendiği insanların üzerine sürerek, ölümlerine sebep olacak diye... Mümkün değil... Ama oldu. Kim suçlu? Türkiye'de her zaman olduğu gibi yine "ölenler" veya "öldürülenler" suçlu! Evet öldürülenler suçlu(!) Nasıl oldu da, altında ciple dolaşan birinin, sırf park yeri tartışması yüzünden, otosunu üzerlerine sürebileceğini tahmin etmediler, düşünemediler? Sandılar ki, cipteki adam aşağı inip kendileriyle tartışacak... Vatanlarını ve milletlerini herşeyden çok seven Türkler, birbirlerini sinek gibi öldürebiliyorlar. Hem de artık cip kullanarak!.. Utanç verici bir olay!..
|