| |
|
|
Bozlak, Barak ve Arguvan havaları
Dikkatimi çeken birkaç detayı sizinle paylaşmak isterim Belki bundan sonraki yarışmacılara da bir tüyo olur bu anlatacaklarım. Arif Hoca başta olmak üzere tüm seçici kadro türküyü doğru söylemek ve sahne karizmasını sınamak kadar töre ve tarza da önem veriyor. Yani uzun hava, barak, bozlak, hoyrat okuyan, Ege'den, Trakya'dan, Karadeniz'den otantik türküleri çok da fazla yorum katmadan okuyanlar hemen göze batıyor ve göze giriyor.
Yarışmacılara tüyolar Seçilenlerin bağırtısız, iddiasız ama içten ve inanarak türkü çığırması hemen etkiliyor seçici kurulu. Ve bakın Arif Sağ ustanın her yarışmacı ardından yaptığı yorum, öne sürdüğü görüş ve bir anlamda bizlere de ayak üzeri verdiği derslerden bir demet sunayım size;
Kafa sesi ne demek? - Bazı sesler güzel geliyor size. İçli, yanık geliyor biliyorum. Peki Arif Hoca buna niye karşı çıktı, eledi diyorsunuz belki de. Çünkü bu sesler genellikle kafa sesi. Yani burundan destek alarak çıkarılan sesler. Bu zahmetsizdir. Hançereye, ses tellerine yük binmez. Ama kafa sesiyle de türkü söylenmez.
Oy gidi Karadeniz!.. - Özellikle Doğu ve Güneydoğu çocukları kendi yörelerinin türkülerini hatasız okuyor. Ama finale geldiğinde bu çocuklardan her birine torbadan mesela bir Gavurdağ havası bir hoyrat çıkacak. Ona o türküyü öğretmek de, belletmek de, söyletmek de çok çok zor
Heyecan dorukta Daha bir dolu ders alıyoruz Arif Abi'den. Sonra bir ara duruyor onun hoş sohbetini yakından bildiği halleriyle "heyecan" üzerine de bir şeyler anlatıp güldürüyor bizi. Diyor ki; "Bu çocuklar heyecandan türküyü de unuturlar, yanlış ses de çıkarırlar, dediklerimizi de duyamazlar."
Şelpe nasıl çıktı Çünkü heyecan yeteneğin de, performansın da üzerine çıkar böyle durumlarda. Mesela ben 1966 yılında radyo sınavına girişte heyecandan elimden tezeneyi düşürdüm. Eğilip alamadım. Bizim bin yıllık evlatlardan olan ve aramızdaki lakabı "Beceri Man" olan Özgenç atlıyor lafa hemen ve çok güldürüyor büyük ustayı; "Arif abi tezeneyi düşürünce elle çalmaya devam etmiş, şelpe tarzı çalıp söylemek de o olaydan sonra ortaya çıkmış..."
|