|
|
Devlet yola geldi
Aylar öncesinde Atatürk Havalimanı'ndaki pasaport kuyruğunu Özelleştirme İdaresi eski Başkanı Uğur Bayar'ın uyarısı ve benim de gözlemlerimle, uygulamadaki yanlışları ayrıntılarıyla ele aldım. Havalimanı Mülki Amiri tuhaf bir cevap gönderdi. Vali Bey, bizim görüşlerimize katılmıyormuş. En doğru uygulama araştırma sonucu buldukları ve yaşattıkları yöntemmiş. Ancak, hafta başında yolcular bir pasaport kontuarının camını, çerçevesini bu uygulamadan dolayı aşağı indirince Vali Beyler doğru yolu bulmuşlar. 'Bir musibet, bin nasihatten evladır' sözünü hatırlatarak ayrıntıya geçelim. Biz çok kontuar (pasaport polis bankosu) tek kuyruk uygulamasının Atatürk Havalimanı için doğru olacağı uyarısını yaparak, çok kontuar, çok kuyruk uygulamasının yanlış olduğunun altını çizdik. Çünkü her kontuarın önünde kuyruklar olunca birisi yavaş ilerliyor, diğeri hızlı, bazı kuyruklar ise bazen neredeyse hiç ilerlemiyor ve insanlar rahatsız oluyor. Ya yolcunun pasaport işlemleri yapılırken sorunu çıkıyor ya da polis yeni veya yorgun olduğu için hızlı işlem yapamıyor. Bu kuyruğa girenler de yandakilerin her ilerleyişinde 'Vela havle' çekiyor. Çarşamba günü Almanya'ya doğru yola çıktığımda terminalde bir sürprizle karşılaştım. Labirent şeklinde tek kuyruk ve başında terminal işletmecisi Tepe Afken Vie'den (TAV) bir görevli yolcuları, boşalan kontuarlara tek tek yönlendiriyor. Manzarayı görünce aylar önceki uyarım aklıma geldi ve görevliyi ne zaman bu uygulamayı geçtiklerini sordum. İlk uygulama bizim seyahat günümüze denk gelmiş. Nedenini sordum, yukarda zikrettiğim vurdulu, kırdılı polis-yolcu tartışması cevabını aldım. Devletin kontrolündeki pasaport kuyruğunu vatandaş kendi yöntemiyle sonunda hizaya getirmiş. Ancak, Çarşamba sabahı kuyruk uzun ve yurtdışına çıkanlar çok olmasına rağmen 6 kontuarda pasaport polisi yoktu. Anlayacağınız uygulama güzel ama bu defa devletin bir başka problem, personel yetersizliği bir kez daha kaşımıza çıktı. Pasaporttaki polisle konuştum, 'Aralıksız 14 saat çalışıyoruz ve yeterli elaman yok' cevabını aldım. İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve bir zamanlar Atatürk Havaliman'da görev yapan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın bu problemi neden çözmediklerine ise bir türlü akıl sır erdiremedim. Galiba bu sorunu da çözmek yine vatandaşa düşüyor. Bekleyelim bakalım vatandaş bu defa kimin camını çerçevesini indirecek.
|