Görünen köy
A Millilerimiz, teknik direktör Ersun Yanal yönetiminde çıktıkları ikinci maçta, oynadıkları oyun ve saha içi performansları ile teknik adamın karakterini almaya başladığını gösterdi. Sezon sonu olmasına ve Avustralya'nın sert oyununa rağmen maç konsantrasyonunu üst düzeyde tutup, özellikle ikinci yarının son yarım saatinde yüksek tempo ile oynayan bir takım olmuşuz. Ersun Yanal, geri dörtlüsü ile ileri ikilisinde fizik gücü yüksek oyuncuları seçerken, orta sahada 'atom karıncalara' görev vermesi ile de dikkati çekti. Emre, Okan, Hasan ve Serkan hem çabuk, hem yerden oynayıp, bunun üstüne çalışkanlıklarını etkileyerek, rakip orta sahayı sürekli rahatsız ettiler. Bu boy dezavantajının yüksek toplarda yaratacağı zaaf ise rakibin özellikle kanatlardan kaleye yaklaştırılmaması ile önlendi. Avusturalya'nın en önemli tehlikesini 90 dakika tamamlandıktan sonra yaratmasına dikkati çekmeliyiz. Attıkları penaltı golünde hareket ceza alanı dışındaydı. Neredeyse, kendi sahalarında oynadıkları maçı, pozisyonları bile olmadan bitireceklerdi. Yanal'ın çalıştırdığı ekiplerin en büyük sorunu olan defansif zaafları, böyle bir karşılaşmada en az şekilde yaşamamız da önemli. Problemi çözen orta sahanın çalışkanlığından başka bir şey değildi. Sürekli olarak Hasan Şaş ile rakibi sol kanattan zorlamamız, ekibimizi tek yönlü bir takım görüntüsüne getirdi. Okan'ın sürekli olarak içeri kat ederek oynaması ve özellikle ilk yarıda Ümit Özat'ın bu boşluğu doldurmayı fazla düşünmemesi, atak organizasyonumuza topallık getirdi. Hasan Şaş gerçekten de çok büyük randıman gösterip, galibiyet gollerinin de hazırlayıcısı oldu. İlk yarıda iyi oyununa, etkili paslar ekleyemedi. Ama ikinci yarıda daha az top kaybı ile oynayıp, mükemmel pozisyonlar hazırladı. Pırıltılar görüldü Ali Güneş'in beke geçip, Ümit'in orta sahada yerini almasıyla birlikte hücum prese başladık. Bekler orta sahayı geçip, dönen ikinci toplara müdahale etmeye başladılar ve oyun alanı bizim için küçüldü. Birden bire fizik gücümüzün üstüne tekniğimizi ekleyerek, Avusturalya'yı seri hatalara zorlayarak, golleri bulduk. Belçika maçında hissedilen tempolu oyunun, Avusturalya karşısında daha organize bir şekilde gerçekleştirilmesiyle Yanal'ın ilk pırıltıları da gözüktü. Yıldıray, Nihat, Hamit, Gökdeniz ve Fatih Tekke gibi önemli oyuncuların yokluğuna rağmen artık elimizde 'görünen bir köyümüz' var. Türk Milli Takımı, iyi futbolculardan oluşan, iyi bir takım.
|