|
|
"Önce 150, sonra 200 bin dolar istediler"
Dün sabah önce Tamer'le sonra Pınar'la ve en son Birol'la konuşuyorum.. "Şantaj kasetleri için önce 150 bin dolar istediler.. Hatta sonra 200 bin dolara çıktılar.. Oturdum düşündüm.. Nasıl bir sansasyon yaratacağını biliyordum.. Böyle durumlarda etrafınızda her kafadan bir ses çıkar.. Kimseden etkilenmemeye çalıştım.. Sonuna kadar mücadele etmeye karar verdim.. Yeğenimle beraber Organize Suçlar Şubesi'ne gittik" diye başlıyor söze.. Olayın sıcaklığı içinde moralini bozuk görmedim Tamer'in.. Daha çok "kendisine seks kaseti şantajı yapan bir çeteye" karşı savaşın ortasında adrenalini çok yüksek geldi bana.. Organize suçlara gittiklerinde Tamer'i çok iyi karşılıyor polisler.. "Siz bu seks şantajını yapanları yakalattırırsanız, aynı durumda korkudan seslerini çıkaramayan birçok kişiyi kurtarırsınız.." diyor polisler..
İşadamlarına ait kasetler de var "Çünkü" diyor, Tamer, "Bunların elinde 6 kaset var.. Diğerleri bana ait değil.. Bana gelen bilgilere göre, büyük şirket sahibi bir işadamı ve bir köşe yazarı da var.. Telefonlara çıkmadıklarını duyuyorum.. Onlar polise gitmeye korkuyorlar.." Tamer'in durumunda binlerce zengin kişinin olduğunu biliyorum İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de.. Evlilik, arada bir Rus kadınlarla yapılan "paralı çapkınlıklar, alemler".. Seks kaseti şantajını yapanlar, bu kişileri "her taraflarından yakaladıklarını" biliyorlar.. "Karısına ne diyecek.. Çocuklarının yüzüne nasıl bakacak?.. Eşinin dostunun karşısında ne duruma düşecek?.. İşyerinde çalışanlarıyla nasıl göz göze gelecek.." Onun için gitmiyorlar polise.. Başka yollardan çözmeye çalışıyorlar sorunu.. "Dünyanın başıma yıkılacağını bilsem, bunu kabul etmezdim" diyor Tamer.. Biliyorum benzeri bir olay Kaya'nın da (Çilingiroğlu) başına gelmişti, o da aynı duygular içindeydi..
Telefonları dinlediler Polis, Tamer'in Organize Suçlar'a gelmesinden hemen sonra, telefonları ve diğer yerleri hemen izlemeye alıyor.. "10-15 gün içinde hemen çözdüler olayı" diyor Tamer ve "yakaladılar"... "Beni her gün gazetelerde 4 çiftlik 15 jeep sahibi adam gibi gösterdiler.. Bu olayların altında beni hep hedef gösterenler var.. Ben sadece bir dizide, Çocuklar Duymasın'da oynuyorum.. Onun dışında başka hiçbir iş yapmıyorum.. Öyle söylendiği gibi çok büyük paralar da kazanmıyorum.. Hiçbir şey yapmasam da
Eşiyle ne konuştu? Geliyoruz en can alıcı noktaya.. Tamer, bir taraftan seks kaseti şantajı, bir taraftan onun yaratacağı sansasyonla uğraşırken eşine ne dedi?.. Onunla ne konuştu?.. "Eşime durumu anlattım.. 'Bu şantaj işini ortaya çıkarmak konusunda sonuna kadar sana destek olacağım' dedi.." Sonrası.. Sonrası karı koca arasında.. Umarım yaralarını sararlar.. Kaya'nın (Çilingiroğlu) başına benzeri olay geldiğinde, Hülya da aynı davranmıştı.. Bu kadınlar, büyük bir vakarla "tecavüzü veya seks kasetini" değil, kendileri için en zor olanı o anda kocalarının yanındaki yeri seçiyorlar.. Savaşı beraber yürütüyorlar.. Hillary Clinton gibi.. Zaman bu durumlarda vakur duran "eş"lerin lehine işliyor.. Toplum onları çok ötelerde "saygın" bir yere koyuyor.. Evlilik imzasını atarken "iyi günde kötü günde beraber olmak" sözüne sadık kaldıklarını biliyor..
Ve Çocuklar Duymasın Evlenmeden bir gece önce karısını aldattığı yazıldı.. Evliliğin haftasında, yatılı trende bir başkasıyla geceyi geçirdiği.. Her gün yeni bir jeep aldığı, vergisini vermediği.. Bir Çocuklar Duymasın dizisi Tamer'e birkaç yıl içinde birkaç hayata sığacak olayları, gerilimleri yaşattı.. Oradan para kazandı, oradan şöhret oldu, oradan bunca olay başına geldi.. "Devam edecek misin" diye sordum Çocuklar Duymasın"a.. "Bilmiyorum" dedi.. "Halk istiyorsa ederim.. Halk istemiyorsa etmem.." O zaman şunu düşündüm.. Bundan 3 yıl önce bir peri gelse ve Tamer'e sorsaydı: "Bir dizi yapacaksın.. Zengin olacaksın, şöhretin bütün ülkeye yayılacak.. Ama başına, bir o kadar da skandal ve bela gelecek.. Şimdi söyle istiyor musun Çocuklar Duymasın'ı.." Bilmem hâlâ istiyor mu.. Ama DUYMAYAN ÇOCUK kalmadı ki..
|