|
|
Sezen'le Ajda'yı biz yarattık
Türkiye'nin en önemli müzik adamlarından oluşan İstanbul Gelişim Orkestrası, 35. yılını dev bir konserle kutlayacak. Orkestranın şöhrete kavuşturduğu isimler de o gece sahne alacak.
Türk pop müziğinde ekol kabul edilen İstanbul Gelişim Orkestrası, 35. kuruluş yılını bu süre boyunca birlikte çalıştığı sanatçılarla kutlayacak. Efsane orkestra, 25 Temmuz'da Parkorman'da, Ajda Pekkan, Bülent Ortaçgil, Erol Büyükburç, Fatih Erkoç, Neco, Nükhet Duru, Sezen Aksu ve Timur Selçuk gibi kendi alanlarında duayen kabul edilen sanatçılarla aynı sahneyi paylaşacak.
BAVULUYLA GELDİ Bugün star olarak adlandırılan sanatçıların çoğu, kariyerlerine İstanbul Gelişim Orkestrası'yla adım attı. Atilla Özdemiroğlu, "Konserde sahneye çıkacak sanatçıların çoğu ilk bizle çalışmaya başladı. Sezen Aksu'nun elinde bavuluyla İzmir'den kalkıp gelmesi hala gözlerimin önünde. Biz olmasaydık Sezen Aksu bu kadar büyüyemezdi" diyor.
*** Şimdi çömezler dinlesin çünkü ustalar sahnede
Pop müzikte bir ekol olarak kabul edilen İstanbul Gelişim Orkestrası, 35. yılını büyük bir konserle kutluyor. Türkiye'de ilk kez bu kadar çok sayıda ünlü sanatçı aynı sahneyi paylaşacak.
Türk pop müziğinin kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen İstanbul Gelişim Orkestrası, 35. kuruluş yılını bu süre boyunca çalıştığı sanatçılarla birlikte kutlayacak. Atilla Özdemiroğlu, Garo Mafyan, Uğur Başar ve Asım Ekren'in de aralarında bulunduğu İstanbul Gelişim Orkestrası, 25 Temmuz'da Parkorman'da, Ajda Pekkan, Ayten Alpman, Berkant, Bülent Ortaçgil, Erol Evgin, Erol Büyükburç, Fatih Erkoç, Işın Karaca, Levent Yüksel, Melike Demirağ, Moğollar, Neco, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Timur Selçuk, Zülfü Livaneli gibi kendi alanlarında duayen olarak kabul edilen sanatçılarla aynı sahneyi paylaşacak. "Efes Pilsen'le Dolu Dolu 35 Yıl Projesi" adıyla gerçekleşecek konserin bilet satışından elde edilen gelir ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin "Geleceğin Sanatçılarına Bir Işık da Siz Yakın" kampanyasına bağışlanacak. Türkiye'de birçok sanatçının yetişmesine önayak olan ve pop müzik piyasasına sayısız isim kazandıran İstanbul Gelişim Orkestrası'nın üyeleri ile Türkiye'de bir ilke imza atacak bu proje ile ilgili konuştuk. Grup üyeleri, konserin 35 yılın hikayesini anlattığını ve bu süreci en iyi özetleyecek sanatçıları seçmeye çalıştıklarını söylüyorlar. Birbirleriyle çalışmaktan keyif alan insanların, müzik aşkına hala birlikteliklerini sürdürmesinin de böyle bir kutlamayı hak ettiğini vurguluyorlar.
SEZEN AKSU İLK BİZE GELDİ İstanbul Gelişim Orkestrası'nı bir arada tutan pek çok etken bulunuyor. Bunlardan en önemlisi tabii ki kaliteli müzik. "Vefa, İstanbul'da bir semt adı olarak kalmamalı" diyen Garo Mafyan grubu ayakta tutan değerleri şöyle özetliyor: "Hem müziğe hem birbirimize saygı ve insani değerlerin üst düzeyde tutulması". Kurulduğu günden beri iş yaşamları dışında da çok iyi birer dost olan orkestra üyeleri, çocuklarının doğumlarına, gelişmelerine hatta evlenmelerine tanık olmuşlar. Parkorman'da 55 kişilik orkestra, 20'ye yakın sanatçı ile sahneye çıkacak İstanbul Gelişim Orkestrası hem kendilerinin hem de Türkiye'nin bir dönemini anlatan yaklaşık 30'a yakın şarkıyı sevenleriyle paylaşacak. Müzik piyasasındaki sanatçıların çoğu kariyerlerine İstanbul Gelişim Orkestrası ile başlamış.Atilla Özdemiroğlu, "Ajda Pekkan, Erol Evgin, Neco gibi bu günde bizimle olacak sanatçıların çoğu ilk bizimle çalışmaya başladı. Sezen Aksu'nun elinde bavuluyla İzmir'den kalkıp gelmesi hala gözlerimin önünde. Biz olmasaydık Sezen Aksu bu kadar büyüyemezdi. Timur Selçuk Fransa'da okulu bitirir bitirmez bize geldi. Zülfü Livaneli'nin yine ilk kreatörleriyiz. Saymayı unuttuğum pek çok sanatçının yaratıcısı biziz" diyor. Asım Ekren ise "Bu sanatçıların çoğuyla çalışmaya devam ediyoruz. Hatta onların çoğunun dara düştüklerinde 'kurtar bizi baba' diye kapımızı aşındırdığı da çok olmuştur" diyor. Garo Mafyan ise; "Gelişim'in en büyük özelliği, belli insanların ayıbını kapatmaktır. Sabah erken kalkan ben besteciyim diye ortalıkta dolaşıyor" diyerek, Türkiye'deki müzik piyasasının geçmişte ve günümüzde bulunduğu durumu özetliyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen müzik yapmaktan vazgeçmeyen grup, Gloria Gayner'a konserlerinde iki kez eşlik etmiş. Avrupa turnesi için de teklif almışlar ancak teklifi geri çevirmişler. Bu kadar yoz bir ortamda kaliteden ödün vermeden çalıştıklarını söyleyen gruba neden yurtdışına açılmadıklarını sorduğumuzda, Uğur Başar'dan "Tembellikten..." cevabını alıyoruz! 1970'li yıllarda Ahmet Ertegün ve Arif Mardin'den uluslararası bir çalışma yapmak için teklif almışlar ancak "tembelliklerinden" bu işi de geri çevirmişler. Pek çok sanatçı için bir okul niteliği taşıyan İstanbul Gelişim Orkestrası'nın yaklaşık 5 yıldır üzerinde çalıştıkları bir de projeleri var; o da büyük bir müzik okulu açmak. Bunun için gerekli tüm çalışmaları yaptıklarını ancak kendilerine maddi destek verecek birilerini bulmakta zorlandıklarını söylüyorlar. Bu yüzden 25 Temmuz'da Parkorman'da verecekleri konserin gelirinin sanat eğitimi alacak öğrencilere aktarılması, onlar için büyük bir önem taşıyor. "İstanbul Gelişim Orkestrası ve Dostları" ismi altında gerçekleşecek konserde, gazeteci Nebil Özgentürk'ün hazırladığı özel arşiv görüntüleri de gösterilecek.
Aynur Erdem
|