On yıldır Ahmet Söyler'le iş ortaklığının yanı sıra dert ortağı da olan Hüseyin Noyan, arkadaşını anlattı:
* Nasıl bir insandı? Üstün yetenekleri olan biriydi. Hafızası çok iyiydi. Herşey kafasındaydı. Ben onun yüzde birini yapamam. Ahmet niyete önem verirdi. Eğer iyi niyetliysen sonuna kadar sana destek olurdu. Sadece dua alırdı. Günde 650 telefon görüşmesi yapardı.
* Böyle bir son tahmin ettiniz mi? Kendine yapacağını tahmin ediyordum. Ama karısına ve kızına kıyacağını tahmin etmiyordum. Çok onurlu bir adamdı. İşletme sermayesi güçlü olan bir tüccardı. Malın büyük bir kısmını peşin alırdı. Son dönemde piyasadaki bu düzensizlik, bataklar, insanların geri ödemede yaşandığı sıkıntılar onu çok sıktı. Zora düştü diye birkaç arkadaşımız para vermiş ona. Kimi emekli maaşını, kimi bilezik vermiş. Hiçbirine dokunmamış. Hepsinin üzerine kimden alındığını yazmış ve kasaya koymuş. Kasasından 100 küsur milyar para, 3 trilyon 450 milyar lira çek çıktı. Bunun 2 trilyonu karşılıksız çıktı.
* Silah taşır mıydı? 1.5 ay kadar önce bir polis arkadaşından silah istemiş. Karısı araya girmiş ve silahı alamamış. Öyle silah meraklısı olan biri de değildi. Eşini çok seviyordu. Hiç hovardalığını, karısını aldattığını duymadım.
* Psikolojik sorunları var mıydı? 130 kiloydu. Akupunkturla 80 kiloya düştü. Bu arada sinirleri de biraz zayıfladı. İlk batağı vermeye başladığımızda da bunalıma girdi. Ben onu ne kadar frenlemeye çalıştıysam da ilaç yardımı almadı. Ondan sonra terapi görmeye başladı evde. Geçen sene çok güvendiği birinden 1.1 trilyon lira tokat yedi. Boşver, bir sene de hiç kazanamadım dersin olur biter" dedik. Ama o bu işe çok bozuldu. Sürekli 'bana bunu yapmayacaklardı' dedi durdu. O dönem 3-4 firmadan 3 trilyona yakın alacağı tahsil edemedik. Bütün bunlar nedeniyle piyasaya güvenini yitirdi.