Babacan: IMF'nin ziyareti stand-by anlamına gelmez
IMF heyetini Türkiye'ye çağıran Babacan bunun yeni bir stand-by anlamına gelmeyeceğini söyledi. Babacan, "IMF ile 3 yıllık ekonomik programın teknik detaylarını görüşeceğiz" dedi.
Hükümetin sürpriz bir şekilde çağırdığı IMF heyeti (Uluslararası Para Fonu) dün akşam saatlerinde Türkiye'ye ayak basarken, Afyon'da konuşan Devlet Bakanı Ali Babacan, "IMF heyetinin bu ziyareti stand-by anlamına gelmiyor" değerlendirmesinde bulundu. 2005-2006 ve 2007 yıllarını kapsayan ekonomik programları içeren teknik detaylar konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere IMF Heyeti'nin Türkiye'ye davet edildiğini ifade eden Babacan, bir süredir kamuoyunu meşgul eden emekli maaşlarından vergi alınacağı haberleri ile ilgili olarak ise, "Böyle bir şey yok" değerlendirmesinde bulundu.
KOMPLEKSİMİZ YOK IMF ile temaslara başlamadan Afyon Sanayi ve Ticaret Odası'nın düzenlediği toplantıya katılan Devlet Bakanı Babacan, başarıların, zaferlerin çok sayıda sahibi olduğunu ancak, yenilgi ve başarısızlıkların her zaman "'yetim kaldığını", bu tarihi gerçeğin bugünlerde de yaşandığını vurguladı. Uluslararası kuruluşlar ile ilişkiler konusundaki tavırlarının net olduğunu da hatırlatan Babacan, ne IMF ne Dünya Bankası ne de diğer uluslarası kuruluşlarla ilişkilerde hiçbir zaman ön yargılı ve kompleks içinde olmadıklarını söyledi. Türkiye'de artık kriz kelimesinin unutulması, hafızalardan silinmesi gerektiğini de belirten Babacan, Türkiye ekonomisi için ne gerekiyorsa, hangi alanda önlem gerekiyorsa hükümetin bunları geciktirmeden ve bekletmeden gerçekleştireceğini kaydetti.
SON AŞAMAYA GELİNDİ Önümüzdeki 2 yıl Türkiye'yi zorlu bir dış konjonktürün beklediğini ifade eden Babacan, "Petrol fiyatları yüksek ve dalgalı bir seyir izleyecek. Yine bu dönem Amerikan Merkez Bankası faizlerinin ne kadar ve ne zaman artırılacağının sürekli tartışılacağı bir dönem olacak" dedi. Babacan buna karşılık yeni programın tüm bu olumsuzluklara, olası iç ve dış şoklara karşı ekonomiyi korunaklı durumda tutacak bir program olduğunu söyledi. Türkiye gerçekleriyle örtüşen, sorunlarına yerli çözümler üreten, Türkiye'nin gelecek 20-30 yılını gözeten bir program hazırlandığını belirten Babacan, AB ile yürütülecek müzakerelere baz teşkil edecek üretimi, istihdamı, ihracatı, yatırımı artırmayı ve sürdürülebilir büyümeyi hedefleyen yeni programın son aşamalarına gelindiğini kaydetti. Programa ilişkin, çok sayıda tamamen hayal ürünü olan eleştiri ve yorum yapıldığını, adeta doğmamış çocuğa elbise hazırlayanlar olduğunu öne süren Babacan, zamanı gelince program hakkında kamuoyuna detaylı bilgi verileceğini kaydetti. Babacan önümüzdeki yıllarda piyasa beklentileriyle uyumlu çok yüksek faiz dışı fazla üretmeye devam edileceğini de dile getirdi. Cari açıkta şimdilik bir problem görmediklerini belirten ve sürdürülebilir büyüme konusunda karalılıklarının devam ettiğini anlatan Babacan, 2004 yılı için yüzde 5 olan hedefin aşılabileceğinin şimdiden görüldüğünü söyledi. Babacan, ''Sonraki bir kaç yıl da yaklaşık yüzde 5 büyüme oranları hedeflenecek ve bu hedefler de mutlaka tutturulacaktır'' diye konuştu.
FAİZLER DÜŞECEK Enflasyonda 2005 hedefinin yüzde 8 olarak belirlendiğini kaydeden Babacan, '"Nihai kararlar daha sonra verilecekse de şu anda baktığımızda 2006 yılı için yüzde 5, 2007 yılı için yüzde 4'lük bir enflasyon hedefi öngörülmektedir'' dedi. Serbest kur rejiminin önümüzdeki dönemde de tavizsiz uygulanacağını açıklayan Babacan, hem Türk Lirası hem de döiz bazında faizlerin önümüzdeki dönemde düşmesini beklediklerini dile getirdi. Emeklilik sistemi açıklarının 2007 yılından sonra sürekli olarak azalan bir seyir izleyeceğini anlatan Babacan, bu açıkların uzun vadede milli gelirin yüzde 1'i seviyesine düşürüleceğini söyledi.