Uzaya göç var da kalan biz miyiz?

Geçen hafta uzaya sivil yolculuk için atılan küçük bir adım başarıyla tamamlandı. ABD'de bir şirket tarafından tasarlanıp, üretilen roket-uçağın, özel sektör finansmanıyla uzay uçuşu yapması yabana atılacak bir olay değil. Çünkü devletlerin uzay projelerine özel teşebbüslerin mini katılımı uzaya turistik amaçlı seyahatlerin daha erken gerçekleşeceğini ortaya çıkarıyor. NASA ve Boeing yıllar sonrasını hesaplayarak uzay otobüsü çalışması yaparken, özel teşebbüs küçük bir projeyle uzay taksisi olabileceğini ispatladı. 2000 yılında Boeing'in davetiyle yaptığımız ABD'deki çeşitli havacılık ve uzay merkezlerini içeren 10 günlük ziyaretimizde, Boeing'in Uzay ve Komünikasyon Grubu'dan 2010 yılından itibaren uzay turizminin başlayacağına dair haber almıştım.

Uzaya 5 defa gidip-gelen ve Boeing'in uzaya yönelik çalışmalarında etkin görev üstlenen bir astronotla da yemekte aynı masayı paylaştım. Uzay yolculuğuna yönelik ilginç bilgiler arasında en fazla dikkatimi çeken, astronotun evrende yalnız olmadığımıza dair verdiği bilgiydi. Bitmedi, madem uzaya sivil uçuşları planlayan ve geleceğe dair planlar yapan bir astronot yanımdaydı, benim de bir teklifimi olmalı diye düşündüm. Şaka yollu da olsa, bu yetkili tarafından kabul gören teklifimi ilk defa burada açıklamak istiyorum. Boeing-NASA işbirliğiyle 2010 yılı sonrası için projelendirilen turistik amaçlı ilk uzay gemisinde ben de bir Türk basın mensubu olarak yer alabilirim. Zira astronota yaptığım, 'Bu geziye basından birilerini götürmek isterseniz, ben hazırım' teklifime, 'Why not' cevabını aldım ve ismimi sağlam bir yere not ettirdim.

Seattle, Güney California, St. Louis ve Florida ziyaretinde gördüğüm uçak üretim hatları, Boeing'in ArGe'si Phantom Work'ün uzay çalışmaları ve tabi ki NASA başımı döndürdü. Hatta çok sevdiğim numaralı güneş gözlüğümü NASA'nın merkezinde kaybettim. Uzaya yönelik filmleri önceden hayal ürünü olarak izlerken, bu gezi sonrası hepsine gerçeğin ta kendisi gibi inanmaya başladım. Dünya tarihinin en büyük ve en karmaşık uluslararası bilimsel projesi olan International Space Station'ın (ISS- Uluslararası Uzay İstasyonu) tasarımı, geliştirilmesi, üretimi ve montajı konularında da NASA'nın en büyük müteahhidi Boeing'in bir üniteyi inşa çalışmasına da şahitlik ettiğimden, zaman zaman başımı gökyüzünden alamıyorum. Acaba diyorum, bu kafayla ve bu gidişle uzaya göç olduğunda biz burada mı kalırız?