| |
Gündüzleri yatay geceleri dikey..
Türkbükü'nün gecesiyle gündüzü arasında tek fark var.. Gündüz yatay gördüğünüz insanları, aynı iskelede gece dikey olarak bulabilirsiniz.. Bu yaşama gece bile katılsanız, insanların neden denize dahi girmeden bütün gün sereserpe yattığını hemen anlarsınız.. Çünkü Türkbükü'nde zaman kavramı çok farklı.. Bizim burada öğle dediğimiz zaman dilimine, onlar orada sabah diyor.. Yani Türkbükü'nde 12.00-13.00 sabah sayılıyor.. Akşam yemeğine ise 22.30'dan önce gidilmiyor.. Bar hayatı da gece sabaha karşı başlıyor.. Sanatçılar sabaha karşı 02.00'den önce sahneye çıkmıyor.. Gün ışıyana kadar ayakta kalan, dans eden, hoplayıp zıplayan insanlar, bir sonraki akşama enerji depolayabilmek için günü şezlong üzerinde yatay biçimde geçiriyorlar.. En ünlü yer ise Ship Ahoy.. Ne özelliği var derseniz, doğrusu pek anlamadım.. Ama Türkbükü'ne yolu düşen herkes mutlaka uğruyor.. Bir içki 25 milyon lira.. Şimdi diyeceksiniz ki, yaptığı müzik farklıdır.. Hayır değil.. Benim gittiğim gece müzik de yoktu.. Yüksek volüm nedeniyle üç gün ceza almışlar ama yine de hıncahınç doluydu.. Ship Ahoy'u dolduranlar, komşudan gelen müzikle idare ediyorlardı.. Demek ki 'in' olmanın sırrı başka.. Adın bir kere duyuldu mu, sırtın yere gelmiyor.. Aslında Bodrum'un yaşantısı çok renkli görünse de rutin.. Bu rutinliğe insan en fazla üç gün dayanır.. Öğlen (oranın sabahı) beach'e gidilecek.. Akşam ünlü bir lokantada yemek yenilecek.. Gece bir iki bar gezilerek 'Ben de buradayım' diye boy gösterilecek.. Bodrum'dan sonra yolum Çeşme'ye de düştü.. Nedense barlar boştu.. Canlı değildi.. Belki hafta içine denk geldiği içindir ama geçen yılki havası yoktu.. Nedense Aya Yorgi Koyu'ndaki tüm mekânlar yabancı müzik çalıyor.. Oysa Türk popuyla insanlar daha fazla eğleniyor.. Türk popu daha fazla tercih ediliyor.. Tatilin iyisi kısa olanıdır felsefesine uyarak, iki gün de Cunda Adası'nda kalıp sezonu kapattım.. Aslında adanın ismi Alibey ama kimse Alibey demiyor... Ada'dan söz açılmışken, balıkçıların birbirinden güzel yemeklerinden de söz etmek gerek.. Mezelerin güzelliği balıklara baktırmıyor.. Tatil dönemi olur da tatilci avcıları olmaz mı? Olur.. Balıkesir bunun tipik örneği.. Balıkesir'e üç şeritli pırıl pırıl bir yoldan girersiniz.. Aracınızı dikkatli de kullansanız, makhızda da gitseniz mutlaka Balıkesir'e para bırakmak zorundasınız.. Neden mi? Üç şeritli yolun başına azami hız 70 km. diye bir tabela koymuşlar.. 80 kilometre ile gitseniz bile cezayı yediniz demektir.. Plakası 10 olanlar radarın nerede olduğunu biliyor, ona göre davranıyor.. Tatilciler ise cezayı yiyor.. Bir haftalık tatilin notları bu kadar.. Yiyip içtiğim benim oldu, gezip gördüğüm yerleri anlattım..
|