Eski siyaset geri mi geldi?

Erdoğan hemen hemen her konuşmasında eski siyaset anlayışına son vereceklerini söyleyerek Başbakan oldu..
Başbakan olduğu günden sonra da aynı söylemi sürdürdü..
CHP'nin bazı çıkışlarını bile eski siyasetin ürünü olarak değerlendirdi..
O sayfanın kapandığını defalarca söyledi..
Peki eski siyaset anlayışının simgesi neydi?
Milletvekili transferi..
Seçmen 3 Kasım'da 'Yeter artık' diyerek hepsinin üzerini çizmedi mi? Seçmen 3 Kasım'da bu anlayışa son vermek için yenilere yönelmedi mi?
Ne oldu? Dün baktık ki eski tas eski hamam..
CHP'den istifa eden iki milletvekili, daha üzerinden bir hafta geçmeden alkışlarla AKP'ye katıldı..
Başbakan'la fotoğraf çektirdiler.. Başbakan salona girişte eski CHP'li milletvekillerinin arasına oturarak onları onurlandırdı..
Bu mu yeni siyaset anlayışı?
Geçmişte bu sahnelere sık sık rastlamadık mı? Bugün burada, yarın başka yerde olan milletvekilleri yüzünden siyaset kurumu güvensizlik çukuruna düşmedi mi?
Tayyip Erdoğan siyaseti bu çukurdan çıkarma, güven tazeleme sözü vermedi mi?
Daha dünkü grup konuşmasında çarpık siyasetten söz etti..
'Türkiye'yi çarpık siyasetten ve onun zihnimizde bıraktığı tortulardan kurtarmak için, siyasetin toplumla koparılan bağlarını tamir ettiklerini' söyledi..
Milletvekili transfer etmek, çarpık siyaset anlayışı değil mi?
O milletvekilleri Meclis'e nasıl geldi? CHP'ye verilen oylarla.. Şimdi neredeler?
AKP'de..
Nereden nereye..
Kubilay Uygun olayını hatırladınız mı? 3 yılda 4 parti değiştiren milletvekilini.. CHP'den AKP'ye geçenlerin ne farkı var?
AKP yöneticileri 'Politikalarımızı beğeniyorlarsa, saflarımıza katılmak istiyorlarsa kapılarımızı mı kapatalım' diyebilir..
Evet kapatmalıydı.. AKP söz verdiği için, örnek olacağını taahhüt ettiği için kapılarını kapatmalıydı.. Başbakan çok seviyorsa, iki milletvekilini bir sonraki seçimde listeye alır, olur biter..
Gelin konuya bir de seçmen açısından bakalım..
Biri Adana, diğeri Edirne milletvekili.. Seçim kampanyalarında ne dediler? İnsanları kendilerine oy vermeye nasıl ikna ettiler? CHP'ye oy vererek Başoğlu ve Budak'ı Meclis'e yollayan seçmen şimdi ne düşünüyordur?
O seçmenin siyaset kurumuna olan güveni sarsılmadı mı?
Kendini AK Parti olarak isimlendiren bir parti bu yolu açmamalıydı.. Kabul ediyorum.. İktidar partisine mensup olmak caziptir.. Milletvekilleri bölgelerine hizmet götürmekte daha rahat eder.. Bakanlıklara yandaşlarını daha rahat yerleştirir.. Bu bilinen bir gerçek..
Ama bu yaklaşım da eski siyaset anlayışının ürünü değil mi?