Hızlandırılmış ekonomi istiyorlar

Politikacılar hızlandırmayı severler. İşin sonunun bir felakete varması olasılığından çok hızlanmanın halkta yarattığı haz onlara daha çekici geliyor. Hafızası sınırlı olan seçmen açısından da hızlanmak gibisi yok. Trenin raydan çıkması ya da arabanın duvara çarpması gibi olasılıkları gerçekleşmediği sürece yok sayarlar.
Hızlandırılmış trenin devrilmesinden sonra şimdi de hızlandırılmış ekonomi tartışmaları başladı.

Faiz lobisi
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti geçen hafta bir konuşmasında iç talepteki canlanmaya karşı uyardı. Hükümete olan ideolojik yakınlığı ile bilinen MÜSİAD ise daha önce de sık sık yaptığı gibi, faiz indirmekte yavaş davrandığı iddiasıyla Merkez Bankasına giydirdi. Beş aydır faizleri aynı seviyede tutmakta ısrar eden Merkez Bankasını faiz lobisini beslemekle suçlayan MÜSİAD'ın bu görüşlerinin AKP içinde de geniş destek bulduğunu biliyoruz.
Yine AKP'ye yakın bir gazetede bundan bir süre önce çıkan ve Merkez Bankası'nı faiz lobisine ve rantiyeye destek vermekle suçlayan garip bir ilan da bu kanımızı güçlendiriyor. İşte size tipik bir hızlandırma eğilimi.Hızlandırılmış trende de aynısı olmuştu. Yüksek yatırım ve teknolojik yenilik gerektiren hızlı treni imkansızlıktan dolayı başaramayınca tüm uyarılara karşı hızlandırılmış trene yönelinmiş ve kamuoyunun takdirleri kazanılmıştı. Hızlandırılmış trene karşı çıkanlara inek benzetmesi yapılmıştı. Altyapı uygun olmayınca raylar yükü kaldıramadı ve hızlandırılmış tren raydan çıktı. Şimdi herhalde "keşke inekleri dinleseydik" diyorlardır.
Belli ki, Merkez Bankası bazı riskleri görüyor ve faiz indiriminde yavaş ama sağlam adımlarla gitmeye çalışıyor. İstiyor ki, önce sağlam raylar döşensin, altyapı hazır hale gelsin, ondan sonra ekonomi hızlansın. Ama mevcut hız MÜSİAD'ı ve bazı politikacıları kesmiyor. Aynı devrilen trende olduğu gibi "Ekonomi hızlansın da nasıl olursa olsun" deniliyor.
Oysa Merkez Bankası iki yıldır aynı politikayı izliyor ve faiz indiriminde ihtiyatlı davranmaya çalışıyor. Bu süre zarfında enflasyon indi, ekonomi canlandı, yüksek cari açığın finansmanında ciddi bir sorun çıkmadı. Yani olaylar Merkez Bankasının öngördüğü şekilde gelişti, politika tuttu, tren kazaya uğramadı...