| |
Özeleştiri zamanı
Aradan birkaç gün geçti... Şimdi soğukkanlılıkla etrafa bakılınca görünen manzara şu: Sevenleri, sevmeyenleri, oy verenleri, vermeyenleri bu iktidarın tren kazası nedeniyle ciddi bir yara aldığı konusunda hemfikir. Öyleyse, iktidar sahiplerinin "sağa sola, şuna, buna kızmadan" yapmaları gereken bir şey var: "Şapkayı öne koyup düşünmek."
*** Daha önce de "bazı üzücü olaylar" oldu. O olaylardan sonra hiçbir yönetici istifa etmediğine göre... Tren kazası sebebiyle de "kimsenin istifa etmesine veya görevden alınmasına neden yok." "İktidar sahiplerinin" yaklaşımı bu. Ama "sakat bir yaklaşım." Geçmişte de "pek çok olay" yaşandı. Örneğin Ankara'nın göbeğinde, ANAP kongresinde, Başbakan'a ateş edildi. Ve tek bir kişi bile görevden alınmadı. O uygulama da "sakattı." AKP ise "eski yaklaşımları... Eski alışkanlıkları... Eski siyaset etme tarzını değiştireceğini söyleyerek" iktidar oldu. Şimdi direksiyonu "eski yola" çevirmenin alemi var mı?
*** Bir siyaset gerçeği: "Bakan değiştirmek zordur." Zira görevden alınan her bakan, parti grubunda bir "çürük diş" gibidir. "Rahatsızlık" yaratır. Ayrıca değiştirilecek her bakanın yerine o kadar çok "istekli" var ki... Kimi getirseniz "diğerleri" küser. Bunlara "bir hususu daha" eklemek gerek. Başbakanlar için bakan değiştirmek "pencereden adam atmak" gibidir. Bugün "birini" değiştirirse... Yarın diğer bakanlar "sıra bize de gelir" diye tedirginliğe girebilirler. Başbakana karşı "güvenleri" sarsılabilir. Bütün bunlardan dolayıdır ki... Başbakanlar "sık, sık... Zırt, pırt" bakan değiştirmezler. Ama sözünü ettiğimiz siyaset gerçeği "Allah'ın emri" değildir. "Anayasa kuralı" değildir. Öyle zamanlar vardır ki bakan değiştirmenin siyasi götürüsü, değiştirmemenin "varsayılan getirisinden çok daha fazla olur."
*** Bu iktidar iki yıldır "dikensiz gül bahçesinde gibi." "Yakın görünürde" alternatifi yok. Çok kişi "gelecek seçimi de AKP alır" düşüncesinde. "Sekiz yıl daha işbaşında kalması muhtemel" bir iktidarla kim kötü olmak ister? Hele "serbest pazar ekonomisi" tam oturmamışsa... Ekonominin "yarıdan fazlası" kamu sektöründe ise... "Aslan görünümlü" pek çok kişi, devletle olan işi nedeniyle "tavşan yüreği" taşıyorsa... Hükümet "parlatıldıkça, parlatılır." Oysa bu dikensiz bahçe "sanal bir gül bahçesi." "Kanmamak gerek."
*** Margaret Thatcher, aralıksız 11 yıl başbakanlık yaptı. Bayan başbakan her sabah evden çıkmadan önce danışmanlarını toplarmış: - Bugün gazeteciler bana neler sorabilirler?.. Ve ben hangi soruya, ne yanıt vermeliyim? Thatcher, anılarında yazdığına göre "hiç sürprizle karşılaşmamış... Hiç aksilik yaşamamış." Zira "gelebilecek her soruya karşı hazırlıklıymış." "Bizimkiler" gazeteciye kızacakları yerde, önceden böyle bir hazırlığı neden düşünmezler?
*** Siyaset adamı "özeleştiri" yapar. Siyaset adamı, koşullar gerektiriyorsa, "kardeşini bile" görevden alır. Ve siyaset adamı "inatlaşmaz." Nur içinde yatsın, Osman Bölükbaşı'nın "siyaset klasiği" sayılacak bir sözü vardı: "Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi de kuru inat batırır."
|