|
|
|
|
|
|
Önlemini zamanında alan menopozdan korkmuyor
Türk kadını Avrupalı hemcinslerine oranla menopoza daha erken giriyor ve hayatının ortalama 26 yılını menopozda geçiriyor. Erken yaşlardan itibaren bu döneme iyi hazırlanılmadığında, yaşam kalitesi bozuluyor Ateş basması, kemiklerde zayıflama, uykusuzluk, hatta depresyon, menopozla birlikte kadının kâbusları arasına giriyor. Bilinçli kadın ise, menopozu rahat atlatmanın yanı sıra, bu olgun dönemin keyfini sürüyor
Türkiye'deki kadınların menopoza girmelerine dair gözlemlerini paylaşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Şentürk, 'Türk kadını ortalama yaşamının son 26 yılını menopozda geçiriyor. Bu dönemde kaliteli ve sağlıklı bir yaşama sahip olmak mümkün. Türk kadını artık menopozdan korkmuyor. Bu dönemin hayatının sonu olmadığını biliyor" dedi. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) raporlarına göre, Türk kadını ortalama 72 yıl ömür sürüyor. Bu rakamdan yola çıkıldığında, yaklaşık 46 yaşında menopoza giren bir kadının son 26 yılını menopozda geçirdiğini hesaplamak mümkün. Menopoz, sosyal, maddi, manevi olgunluğa erişilen, hayatın en iyi çözümlendiği böylesi bir yaş döneminde, kadının yaşam kalitesini bozuyor. Doç. Dr. Şentürk, "Türk kadını AB üyesi ülkelerin kadınlarından daha erken monopoza giriyor. İstatistiksel olarak AB'de bu yaş 51, ancak ülkemizde menopoz yaşı ortalaması 46-48. İyi beslenemeyen zayıf kadınlar, yüksek rakımlı yerlerde yaşayanlar, sigara içenler, hiç doğum yapmamışlar ve eşinden ayrılanlar, 46 yaşından önce menopoza girebiliyor" diye konuştu.
SİGARA İÇEN ERKEN GİRİYOR Menopoz kısaca, "bir kadının bir yıl süre ile adetten kesilmesi" olarak tanımlanıyor. İnsanlarda yaşam süresinin uzaması ile birlikte, kadınların menopozda geçirdikleri yaşam süresi giderek artıyor. Bu nedenle, bu dönemde görülebilecek yakınmalara yönelik koruyucu tedavi yöntemleri daha da önem kazanıyor. Gelişmiş ülkelerde, kadın yaşamının üçte birini menopoz dönemi oluşturuyor. Türkiye'de menopoz yaşı konusunda kesin veriler bulunmamakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada ortalama menopoz yaşı 51.3 olarak saptandı. İyi beslenemeyen, zayıf, vejetaryen, rahimi alınan, anne karnında geri kalan ve yüksek yerlerde yaşayan kadınlarda menopoz yaşı biraz daha erken olabiliyor. Ayrıca, sigara içen kadınlar menopoza daha erken giriyor.
SIKINTILAR 5 YIL SÜREBİLİYOR Menopoz döneminde yaşanan şikâyetler ve değişimler kadından kadına değişiklik göstermekle birlikte, şu başlıklar altında incelenebiliyor: Vazomotor belirtiler: Vazomotor belirtilerin en tipik örneği; ateş basması. Ateş basması; baş, boyun ve göğüs bölgesinde ani kızarıklık, vücut ısısında artış ve daha sonra aşırı bir terleme ile karakterize. Bu değişiklikler genellikle birkaç saniye sürmekle beraber, bazen bir saate kadar uzayabiliyor. Genellikle bir - iki yılda geçmesine karşılık, kadınların yüzde 25'inde beş yıldan daha uzun sürebiliyor. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, en önemli faktörün östrojen hormonu seviyesindeki düşme olduğu düşünülüyor. Atrofik değişiklikler: Bu değişikliklere bağlı olarak vajina ve idrar yollarını örten epitel tabakasında incelme ve esneklik kaybı görülüyor. Ayrıca, vajinada kuruluk yine görülen belirtilerden birisi. Psiko-fizyolojik değişiklikler: Menopozda ruhsal problemlerin arttığına dair genel bir kanı olmasına karşın, yapılan çalışmalar bunu desteklemiyor. Ayrıca, menopozda depresyonun daha sık görüldüğü görüşü de artık kabul edilmiyor. Ancak, ateş basmalarına bağlı olarak hastanın uyku kalitesi ve dolayısı ile günlük yaşam kalitesinde bir bozulma görülebiliyor. Hormon Replasman Tedavisi (HRT) ile uykuya dalma zamanı azalıyor, uykunun REM dönemi uzadığı için, uyku kalitesi artıyor. Menopoz dönemiyle birlikte, kalp-damar hastalıkları ve osteoporoz (kemik erimesi) riski artıyor. Menopozda görülen belirti ve değişikliklere yönelik olarak en çok tercih edilen yöntem; Hormon Replasman Tedavisi (HRT). Bu tedavide, genel olarak östrojen ve progesteron hormonları birlikte veriliyor. Progesteron verilmesinin nedeni, östrojene bağlı olarak artan rahim kanseri riskinin önlenmesi. Hormon tedavisi birçok şekilde verilebiliyor. Bütün tedavi şemalarında, günde 500 mg kalsiyum verilmesinin tedavinin etkinliğini artırdığı biliniyor. Ayrıca, 70 yaşın üzerindeki hastalara günde 800 mg ve güneşin az olduğu yerlerde yaşayanlara ise, kış aylarında günde 400 mg D vitamini öneriliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|