İki hafta önce bu sütunda yer alan doğalgaz odaklı yazımıza GAMA Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer'den gelen cevabı aynen aktarıyorum. 'Sabah Gazetesi'nde 21 Haziran'da yer alan köşe yazınızı her zamanki gibi ilgiyle okudum. Ancak yazınızda yer alan şahsım ve GAMA ili ilgili bazı noktaları aydınlatmak için size yazmak ihtiyacı duydum. Turusgaz'ın neden kurulduğu sorusuna aslında defalarca yanıt verdik. Turusgaz; Gazprom'un Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de doğalgazı şirketten şirkete satmak kararı üzerine kuruldu. Gazprom'un bizi seçme nedenleri ise Gazprom'un uzay üssünü andıran Genel Merkezi'ni ve yıkılan Rusya Parlamento Binasını yaparken gösterdiğimiz başarıydı. Bildiğiniz gibi GAMA olarak biz bugün Turusgaz'dan tamamen ayrılmış durumdayız. Gazprom ile bugün herhangi bir doğalgaz işimiz olmadığı gibi, bu konuyla ilgili bir düşüncemiz ve takip ettiğimiz bir işte yoktur. Gazprom'la herhangi bir ilişiğimiz kalmaması nedeniyle bu şirkete gaz kontratlarının özel sektöre devredilmesi konusunda herhangi bir baskı yapmamız söz konusu olamaz. Ancak biz gaz kontratlarının özel şirketlere devrinin, (kanunun da öngördüğü gibi) ülke yararına olduğunu düşünüyoruz. Ben komisyonda tanık olarak ifade verirken bunun altını çizmeye çalıştım. Başarılı çalışmalarınızın devamını dilerken bizimle ilgili bilgi almak ihtiyacınız olursa her zaman arayabileceğinizi belirtmek isterim. Sizinle görüşmek bana mutluluk verecektir.' Şimdi Erol Üçer'in cevabıyla Turusgaz mevzusunun neden tartışıldığını ve ortadan kaldırılması yönünde adımların atıldığını bir defa daha düşünelim. Turusgaz, iki masa bir kasa olarak kurulduğunda sebeplerini etraflıca kimse izah edememişti. Avrupa'daki gaz dağıtım işiyle Türkiye'deki benzerlik arz etmiyordu. Eğer kontratlar özel sektöre devredilmiş olsaydı ve ayrı dağıtım şirketleri faaliyet içine girseydi, Turusgaz bir nebze anlaşılabilirdi. Fakat böyle olmadığı ortada. İki ayrı ülkenin iki ayrı doğalgaz ilgili resmi kurumunun arasına konumu tarif edilmeyen bir şirket neden sokulur? Satan devlet kurumu, alan devlet kurumu sözleşmeler yapılmış araya bir balans ayarı yapacak Turusgaz'ın sokulma gerekçesine makul bir izah olabilir mi? Mavi Akım Boru Hattı Projesi ile birlikte Türkiye'ye iki ayrı hattan doğalgaz vermeye başlayan Rusya'nın, Boru Hatları Petrol Taşımacılığı AŞ'ye (BOTAŞ) Balkanlar üzerinden verdiği 8 milyar metreküp doğalgaza aracılık için Turusgaz'ı devreye sokmasındaki hesaplar bambaşka. Gazprom yetkililerine mi, yoksa başkalarına mı fayda temin etti bilinmiyor. Zaten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in bakanlık koltuğuna oturmasıyla Turusgaz adım adım devreden çıkarılmaya başlandı. Eğer makul bir faydası olsaydı, böyle bir hadise gündeme gelmezdi. Gama'nın hisselerinin yüzde 15'ini BOTAŞ'a, yüzde 5'ini de Gazprom'a devrederek ortaklıktan çekilmesiyle Gazprom ve BOTAŞ, şirket hisselerini yarı yarıya paylaşmış oldu. Zaten bu devir esnasında Turusgaz'ın işlevi bitmek üzereydi. Aracılık rakamı 8 milyar metreküpten 700 milyon metreküpe düşünce, Turusgaz'da gözden düştü. Şimdi sırada BOTAŞ'ın elindeki gaz kontratlarının özel sektöre devri var. Ancak, işin bu tarafı da alengirli gelişmelere müsait. Rusya'nın birilerini nasıl ve hangi yöntemle devreye sokacağı merak-ı mucibimiz. Erol Üçer'den bu konuda bir cevap alamadık. Ali Şen ne düşünüyor acaba?