kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

İktidar, işçi ve memuru sevebilir mi?

Maliye Bakanı, "Un-akıtan"; "para-akıtan" olmadığı için, "Bütçe disiplinini bozmamak için" kimseye zam yapılmayacağını söylüyor.
Fakat, bir ülkede bir yandan kimilerine un akıp dururken, kimilerinin "birkaç ekmek için" biraz zam istemesi neden anormal olsun.
Hızlı büyüme içinde olduğu, dolayısıyla, en azından kağıt üstünde herkesin kişi başna ortalama gelirinin arttığının varsayıldığı bir dönemdeyiz.
İstatistiki büyümeyi ve gelir artışını kendi bordrolarında göremeyenler, biraz yakından tanık olabilmek istiyor buna.
Ülkenin toplam geliri artmışsa, azıcık paylaşlsa fena mı olur!

***

Un-akıtan yahut Er-doğan, ki mutlaka bizden daha iyi anlayacaklardır, şöyle düşünebilirler mesela.
Yani, öyle çok fazla akıl yürüterek, hesap-kitap yaparak değil.
Biraz vicdanla.
Misal, düğün yapıyorsunuz. 7 bin polisi seferber etmişsiniz. Artık "bütçe disiplini" içinde mi, dışında mı, bilinmez.
Lakin, o polisler ne yer ne içer, saatlerce ayakta durmalarını sağlayacak, "çevik kuvvet"i zinde kalacak derecede yeterli beslenebilirler mi, çocuklarını doyururlar mı, cinnet geçirmeden, önüne gelen kendileri gibi halktan birilerini kırıp geçirmeden sinirlerine hakim olabilirler mi, onların "bütçe disiplini" nedir, böyle düğündernek korumalığı yaptıklarında içlerinden ne geçer, kalpleri nasıl atar?
Öyle düşünebilirler işte.
O polislerin yerinde öğretim üyeleri de olabilir...
Doktorlar, sağlık çalışanları da; askerler de, imamlar da.
Tabii ki, insanları, milyonlarca insanı, çalışanı şöyle görmek, görmek yetmez, azarlamak da mümkün:
Büyüyen, geliri artan ekonomi, aslında işsizleri de çoğalan garip bir ekonomidir.
O yüzden, bir işin, üç kuruş da olsa bir gelirin, bir bordron, müstakbel yahut cari bir emekliliğin varsa, kes sesini, otur oturduğun yerde.
Dışarıda, tahsilli-tahsilsiz onca insan bir iş uğruna sınavdan sınava, kapıdan kapıya, meydandan meydana, tanıdıktan tanımadığa koşturup duruyor yahut bitkin ve umutsuz düşmüş kahroluyorsa...
İmamsan dua et...
Askersen, polissen esas duruşta dur... Öğretim üyesiysen, şükret. Her türden mahrumiyet ülkesinde her boydan memuriyet ayrıcalıktır!

***

Lakin, dün Sabah'ın manşetiydi: "Bütçe disiplini" benzin istasyonunda su koyvermiş, pompanın önünde su kaynatmış, depolara 115 trilyon aktarmıştı.
Demek ki, disiplin başka, bütçe başkaydı; yerine, adamına, hortumuna, pompasına göre.
AKP'nin, IMF disiplini filan bir yana, hem "merkez sığlaştığı", hem de renginin attığı yerlerden birisi burası.
"Yoksulların, çevrenin, mağdurların, ezilenlerin partisi" görünse de, oylarını bu kitlelerin acıları ve umutları üstünde çoğaltsa da...
Ücretli, maaşlı kesimlere yabancı kalıveriyor.
"Zekat-fitre ve cemaat kültürü"nün uzantısı bir "hayırseverlik ideolojisi" mevcut; ancak, Özal'ın "zenginleri sevmesi" gibi, onların dünyası da, "sermaye" dünyası. Çalışanların örgütlülüğü, o örgütlülüğün hak talebi filan bu dünyaya yabancı.
Onlar, başta kendi akrabaları, gönüldaşları, sonra da artık haşr neşir olabildikleri yerli ve yabancı "sermaye", paranın gücüne daha yoldaş, güçsüzün parasızlığına ise daha katı olabilmeyi; mevki, makam, iktidar ve servet biçiminde "sınıf atlama"nın doğal sonucu şeklinde idrak ediyorlar.
"Bütçe disiplini"nden önce, asıl mesele bu.
Tamamen ideolojik!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Demiryolu kalmalı, Bakan gitmeli!   / 25-07-2004
 Raylardaki ölüm tuzağının hesabı verilmeli   / 23-07-2004
 Demokratikleşme derken sadede gelinir   / 22-07-2004
 Bilgi çağında vicdani bilginin kaybı   / 21-07-2004
 Özgür insanlarla özgür bir hasbıhal   / 20-07-2004
 Hayat ve Hayad   / 19-07-2004
 İktidar, işçi ve memuru sevebilir mi?   / 18-07-2004
 Teröriste dair efsanelere birkaç tokat   / 16-07-2004
 Kaymak tabaka yağ tabakası olduğunda   / 15-07-2004
 Dere tepe düz gittik, icmale vardık   / 14-07-2004
ÖMER LÜTFİ METE
İstifa ve istifade
Feci kaza ile ilgili söylenmedik söz...
MEHMET ALTAN
AK Parti, toplum ve devlet
Kemalizm, Batı'nın yalnızca...
YAVUZ DONAT
Özeleştiri zamanı
Aradan birkaç gün geçti... Şimdi...
Rapor sonucuna göre istifa ederim
TCDD Genel Müdürü Karaman, kaza oldu diye istifa etmeyeceğini...
Tren minibüsü biçti
Aydın'da kapanan bariyerlere rağmen hemzemin geçitten geçmeye çalışan...
Nükleer kargaşa
Nükleer kargaşa
1965'den bu yana, gelip geçen hükümetlerin çoğu nükleer santral...
Büyükyarışta ikinci start
Büyükyarışta ikinci start
Denizlere şenlik havası katan SABAH Deniz Kuvvetleri Kupası 2004'ün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.