kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Başbakan'ın davetindeydim inanır mısınız?

Geçtiğimiz hafta arkadaşlarla aramda şöyle tuhaf konuşmalar geçti. -Akşam ne yapıyorsun? Yollar da kapalı. Yürüyerek gidip bir balık mı yesek? -Aa, yok ya, bir arkadaşın partisi var, ona gideceğim. -NATO zirvesinin ortasında parti mi veriyor? Kim bu ya? -Arkadaş değil de, ahbap diyelim. -Biz tanıyor muyuz? -Muhtemelen tanırsınız. Tayyip Erdoğan! Aslında gelenleri de tanırsınız, işte George Bush, Tony Blair, Jacques Chirac, Condoleeeza Rice, Colin Powell falan. Ehihihihehehi. Arkadaşları sinirlendirmem dur durak bilmiyor. Eh, görmemiş gazeteci kırk yılda bir, o da "eşi" kontenjanından, Başbakan'ın davetine çağırılırsa, olacağı budur. Uzattıkça uzatıyorum: "Topkapı Sarayı'nda veriliyor parti. Ayy, yani George'u da günahım kadar sevmem ama, ne yapayım. Fazla birşey de söyleyemiyorum. Sonuçta işte böyle davetlerde, partilerde karşılaşıyoruz, yani aynı çevrenin insanıyız. Yüzyüze baktığım adam bir yerde, ilişkileri belli bir medeniyet çerçevesinde tutmak lazım. Nihahahahıhahohoh."

SAYIN BAŞBAKAN MI, TAYYİP BEY Mİ?
Arkadaşlar, durumu ve bütün esprileri kesinlikle anladıklarını ifade edip, "Tamam biz akşam balık yemeye gidiyoruz, orada sıkılırsanız gelin" deyip, benimle olan dostluklarını tekrar gözden geçirmek için telefonu kapatıyorlar! Evet efendim. NATO zirvesi için Topkapı Sarayı'nda verilen davette ben de vardım. Bugün ve yarın, bu önemli toplantıyla ilgili anılarımı, ve dünya barışına yaptığım katkıyı okuyacaksınız! Başbakan daveti deyince, insan bir durup düşünüyor. Ne giymeli, nasıl oturmalı kalkmalı. Olur da Başbakan'la, Cumhurbaşkanı'yla tanışırsan nasıl hitap etmeli. "Sayın Başbakanım" fazla resmi, azıcık da yalaka mı ne? "Tayyip Bey" desen, o da Başbakan'a değil, apartman yöneticisine hitap eder gibi, hafif laubali. Bırak onu, George Bush gelip sohbet etmek isterse, terbiyesizleşmeden nasıl iki tane laf sokmalı? Hayır zevkle terbiyesizleşilir de, davetliyiz, o da bir yerde misafir, ayıptır. Elbette bütün bunları düşünmek için çok geç, çünkü zarif eşim, yılın en önemli davetine gideceğimizi bana aynı gecenin sabahında haber verdiği için, kıyafetti, saçtı baştı, fazla seçeneğim yok.

THE SİYAH ELBİSE!
İstanbul'da bütün dükkanlar kapalı olduğu için de, aslında tek seçeneğim var: Gardırobumun karanlık köşelerinde duran, "The siyah elbise" adını verdiğim, yaklaşık altı yıl önce Amerika'dan, Ralph Lauren'in ucuzluğundan aldığım bir uzun, siyah tuvalet. Yaklaşık 250 dolardı. Yanımdakiler, "Ayol hem marka, hem indirimde, hem de modası geçmez, yıllarca giyersin, al al al" dedikleri için mırın kırın ederek almıştım. Benim zevkime göre fazla sıkıcı, önü kapalı, sırtı açık tuvaleti, şimdiye kadar 20'ye yakın akraba düğünü, resmi davet, açılış, şudur budura giydim. O arkadaşlardan Allah razı olsun! "The siyah elbise" yine hayatımı kurtaracaktı. Altına da "gag çekimleri koleksiyonu"mdan, siyah bir gece ayakkabısı, tamam. Ve fakat? Kuaförüm yasak sınırlarına giriyor muydu ve ben, hayatımın en önemli "partisine" giderken, saçımı kendim mi yapacaktım? Kimlerle tanışacak, neler yaşayacak, neler yiyecek içecektim? Yarın, bunların hepsinin cevabını, bu köşede bulacaksınız. Davetten izlenimlerimle!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bodrum'un (yeni) sırları!   / 24-07-2004
 Çağla Bodrum demekse...   / 17-07-2004
 Çağla Bodrum demekse, ben de Bayrampaşa'ya talibim!   / 17-07-2004
 Fransız Sokağı'nı teftiş ettim!   / 11-07-2004
 Fransız Sokağı'nı teftiş ettim   / 11-07-2004
 Nazara inanmayın, nazarsız kalmayın!   / 10-07-2004
 Nazara geldik galiba...   / 10-07-2004
 Nişan başımla Topkapı Sarayı'ndayım!   / 04-07-2004
 Nişan başımla saraydayım   / 04-07-2004
 Başbakan'ın davetindeydim inanır mısınız?   / 03-07-2004
ESRA CEYHAN
Sesli kirlilik: Gürültü
Neler çekiyorum bilmiyorsunuz.
GÜLSE BİRSEL
Bodrum'un (yeni) sırları!
Sevgili okuyucum,...
AYŞE TÜTER
Meyveli tavuk göğsü
Unu tencereye koyun. Kısık ateşte...
REFİK DURBAŞ
Geçen Yaz Viyana'da
İlk kez gidilen bir şehirde gün...
Masa başındaki risk
Masa başındaki risk
Felçin habercisi olabilecek boyun, omurga, kol ve bacaktaki ağrılar...
Kendinizi yenileyin...
Kendinizi yenileyin...
Araştırmalara göre, kendisine özen gösteren bayanların daha mutlu ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.