|
|
|
|
|
|
Kahraman şoför otobüse binemiyor
NATO Zirvesi öncesi bombanın patladığı belediye otobüsünün şoförüydü. Erdem Kara, o günden sonra günde sekiz saatini geçirdiği otobüse, artık yolcu olarak bile binemiyor.
Erdem Kara ismini pek çok kişi unuttu bile. O da unutulmak ve unutmak istiyor ancak henüz başaramıyor. Beyazıt-Soğanlı hattında yol alan otobüsün soförü olan Erdem Kara, o günü, "pat diye küçük bir ses duydum, frene bastım duramadık, yayaların arasına dalmamak için tüm gücümle el frenini çektim. Arkama baktığımda ise cehennemi gördüm" diyor. Artık otobüse binemiyor geceleri uyuyamıyor. Havaya uçan otobüsü o noktada durdurabilmesini ise daha önce gördüğü komanda eğitimine bağlıyor. Askerliğini Hakkari'de komanda olarak yaparken mükafat alan Erdem Kara'nın bu ilk kez bombalarla karşılaşması değilmiş, ancak "Allah beni bir kez daha bomba ile karşılaştırmasın" diyor.Beyazıt-Çavuşbaşı-Soğanlı seferini yapan '97B' hat numaralı körüklü İETT otobüsünde patlayan bombanın sesi bir kaç kilometre mesafede herkes tarafından duyuldu. O gün bombaya en yakın insan olan şoför Erdem Kaya ise etrafı yerle bir eden insanları bir anda havaya uçuran bombanın sesini "pat diye küçük bir gürültü duydum" diye anlatıyor. Bombanın patladığı alanın merkezinde sesin hiç de o denli büyük bir ses çıkartmadığı ancak etkisinin unutulmaz olduğunu söylüyor. Sonrası aynen filmlerdeki gibi olmuş Kulakları bir anda sağır olduğu için her şey sessiz bir film gibi görülmüş gözüne. "Cehennemdi işte yanımda ayakta duran insanların vücutlarını bir kısmı yoktu. Üstüm başım onların kanlarıyla doluydu oysa ben bizim otobüste bir şey olduğunu bile düşünmemiştim. Ses o kadar küçüktü ki, dışarıda bir şeyler oluyor zannettim. Frene basıp otobüs durmayınca da şaşırdım. Körüklü otobüslerin motoru çok güçlüdür yayaların arasına girmemek için bütün gücümle el frenini çektim" diyor. Sonra koşturma başlamış. Dumanlar içinde kafasını arkaya çevirdiğinde ise hayatı boyunca unutamayacağı görüntülere tanık olmuş. Kollarına saplanan parçalara karşın kapıları açmaya çalışmış. İnsanlara yardım etmek isterken yere düşmüş. Evine haber gittiğinde ise eşi ve çocukları onu çoktan öldü zannetmişler. Babalarının kurtuluşunu kutlamak için her gün dua ettiklerini söylüyorlar
|
|
|
|
|
|
|
|
|