| |
|
|
Tekrarlama takıntısı
Psikolojide Frenkler'in 'repetition compulsion' dediği bir ruhsal durum vardır. Türk Dil Kurumu bu terimi, 'yineleme zorlanımı' ile karşılamıştı. Biz buna 'tekrarlama takıntısı' da diyebiliriz. Aslına bakılırsa 'tekrarlama takıntısı' hemen herkeste az buçuk bulunur. Ancak bu takıntı kişinin kendisine ve çevresindekilere sıkıntı vermeye başlarsa ciddi bir ruhsal bozukluktan söz edilir. Tedavi edilmesi gerekir. Bizim konumuz ise o değil. Bir de gündelik hayatta yinelemekten hoşlandığımız olaylar, durumlar, eylemler vardır. Mesela biz İstanbul'dan otomobille yola koyulup İzmir üzerinden güneye doğru inerken mutlaka Susurluk'taki Yörsan tesislerine uğrarız. Eğer bunu yapmazsak bir eksiklik, bir boşluk hissederiz. İlla da orada duracağız. Tuvalete girip elimizi yüzümüzü yıkacağız. Açlık durumuna göre bir şeyler atıştıracağız. Su, kola alıp yola öyle devam edeceğiz...
*** Aynı yoldan dönerken uğramamız 'gereken' bir başka yer daha var: Manisa'da, Köfteci Ali'nin lokantası. Ali Akın'ın öyküsünü bundan birkaç yıl önce Günaydın ilavemizde anlatmıştım. Özetle şöyle: Manisa Migros'ta durduk. Farımız bozulmuştu. Bir adama nerede tamir edeceğimizi sordum. "Beni takip edin abi..." dedi. Küçük minibüsüyle bizi Kenan Evren Sanayi Sitesi'ne götürdü. Beş dakikada işimiz halloldu. Ardından davetini kıramayarak Ali'nin lokantasına gittik. Biz sıradan bir köfteci beklerken... O da ne? Ağaçlar, güller arasında bir yer. Sanayi sitesinde böyle bir mekanın olacağı aklınızın ucundan geçmez. Köfte, çöp şiş ve pirzoladan oluşan yemek, tabak yerine 'kağıt içinde' sunuluyor. Eskiden köfteyi el arabasında, kağıtta satan Ali, yöntemini değiştirmemiş. Ayrıca piyaz (zeytinyağı nefis), yoğurt (tam yağlı), meyve, tatlı, kahve, çay filan da veriyor. O günden beri, tatil dönüşü, icabında yolumuzu dahi değiştirip (uzatıp) Köfteci Ali'ye uğruyoruz. Bu yıl mönüye börek katmış. Parmaklarınızı da birlikte yiyorsunuz. Çevredeki fabrikalardan (mesela Vestel) her gün müdürler, şefler ya da üniversitenin hocaları buraya geliyor. Kim ne derse desin... İsterse psikologlar 'arızalı vatandaş' ilan etsin... Umurumuzda değil: Biz bu 'tekrarlama takıntısı'ndan son derece memnunuz!
|