Türkiye'yi etkileyecek olay yığılması eylülden ekime kayıyor
Daha önce önemli gelişmelerin çakışmasıyla eylül ayında ekonomide ve mali piyasalarda bir dönüm noktasına gelinebileceğini belirtmiştik. Dün Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in açıklamaları eylülü ekime kaydırmamıza yol açtı. Bunun belli başlı nedenleri şöyle: * Şener'in açıklamasına göre, üç yıllık programın netleşmesi, IMF ile ilişkilerin nasıl sürdürüleceği eylül-ekim gibi belli olacak. Daha önceki açıklaması eylüldü. Şimdi süre ekime kadar sarktı. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da IMF ile anlaşmanın yaz aylarının sonunu bulabileceğini kaydetmişti. Dolayısıyla olay sarka sarka ekime kadar uzamış oluyor. * Üç yıllık program ilk kez hazırlanacak. Yıllık programlar ekim ortasında Meclis'e sunulmak zorunda. Bu tarihten önce bir hafta arayla Yüksek Planlama Kurulu'nda iki kez görüşülmesi ve kesinleştirilmesi gerekir. Yani 2004 ve sonrası programının netleşmesi normalde ekim ayında olduğu için, hükümete IMF programını ve anlaşmasını kaydırma olanağı veriyor. * Eylül'de IMF heyeti gelecek ve Türkiye ile ilişkilerin hangi formatta südürüleceği bu görüşmelerden sonra belli olacakmış. Bu da, ekim ayını işaret ediyor. * 6 Ekim'de AB'nin Türkiye İlerleme Raporu açıklanacak. Bu rapor, aralık ayındaki zirvede Türkiye'nin müzakere tarihi alıp almayacağını önceden haber verecek en önemli aşama olacak. Türkiye'ye takvim vermek istemeyecek ülkelerin direncini kırmak için raporun bağlayıcı olması gerekiyor. Bağlayıcı olmayan bir rapor aralık zirvesine kadar belirsizliği artırabilir. * IMF ile anlaşmanın bu kadar ertelenmesine bir senaryo olarak, hükümetin İlerleme Raporu'nu beklemesi gösterilebilir. Rapor Türkiye'ye müzakere tarihi verileceğine işaret ederse, bu durumda IMF ile anlaşma gevşek tutulabilir. Türkiye ihtiyaç duyduğu finansmanı AB kanalından sağlar. Hatta ekim ortası gibi program ve IMF ile anlaşma netleşse de, bunun onaylanması aralık zirvesi sonrasına sarkabilir. Türkiye'yi tatmin edecek bir tarih alınamaması durumunda, ekonomiyi ve piyasaları tutacak temel etken IMF ile yürütülen program olacak. * IMF programının geciktirilmesine bir başka senaryo, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde ABD ile kotarılmakta olan yeni bir iş de olabilir. Bunun mali desteği elbette 2005 yılının finansmanını etkiyebilir. ABD ile iş kotarılana kadar da IMF ile anlaşma geciktirilebilir.
Beklemenin nedeni? Yoksa IMF ile anlaşmanın mali piyasalarda beklentileri çok olumlu etkileyeceğini, faizleri düşüreceğini, bunun da iç borçlara ve bütçeye olumlu yansıması olacağını ekonomi yönetimi de biliyor olmalı. Bunu bile bile anlaşmayı geciktirmenin ciddi nedenleri olsa gerek. İşte bu nedenlerdeki belirsizlikten dolayı piyasaların seyrinde netlik yok. Kısa vadede Türkiye-AB ilişkilerinden ziyade Türkiye-ABD ilişkilerini mi izlemek gerekiyor acaba? Bekleyip göreceğiz. Sonuç "Kuşkular, bize mutluluğu haram etmeye yararlar." (Andre Gide)