|
|
|
|
|
Dünya Bizi İzledi
|
|
Antalya, Dünya Ralli Şampiyonası'nın 7'nci etabına evsahipliği yaptı. Onbinlerce kişinin izlediği yarışta birinciliği Citroen pilotu Sebastian Loeb aldı. Peugeot pilotu Grönholm ikinci, Subaru'dan Solberg üçüncü oldu. Serkan Yazıcı Ford Focus'yla ilk ona girme başarısını gösteren tek Türk oldu. Ülkemiz tek bir yarışla milyonlarca dolarlık reklam yaptı.
*** Tüm dünya Türkiye'yi izledi
Dünya Ralli Şampiyonası'nın 7'nci yarışı Antalya'da koşuldu. Citroen pilotu Sebastian Loeb ipi göğüslerken, Peugeot'dan Granholm ikinci, Subaru'dan Solberg üçüncü oldu Antalya’nın zorlu dağ parkurlarında geçen yarışa ilgi büyüktü. Tüm dünyanın izlediği Rally of Turkey’den takımlar ve pilotlar memnun ayrıldı. Ülkemiz, tek bir yarışla milyonlarca dolarlık reklam yaptı.
Dünya Ralli Şampiyonası geldi geliyor derken ikincisini geride bıraktık bile. Şimdi yarış severlere gelecek sezonu beklemek kalıyor. Ancak yine dört gün boyunca bazen dağlarda, bazen seyirci özel etaplarında Kemer civarında bu heyecana tanık olduk. Yarış, Akdeniz Üniversitesi kampüsünde gerçekten zekice hazırlanmış bir seyirci özel etabı ile başladı. 18 milyon liralık biletle girilen toprak zeminli özel etap bir gün önce yağan yağmura rağmen dopdoluydu. Akşam üstü güneş zaman zaman buluta girse de, yarış için olumlu bir hava vardı. Ancak ikinci gün Kemer Dağları'na çıkan pilotlar bu yarışın gerçek yüzü ile karşılaşmış oldu. Gerçi yarışın başlamasına bir gün kala bu toz ve taş bulutundan paylarını, Shakedown etabı ile WRC ve yarışacakları otomobil ile geçerek almışlardı ama yarış anında durum çok farklı oluyor. Gün gün yarıştan bahsetmeden önce genel olarak yarış havasından bahsetmekte fayda var. Ülkemiz için yüksek kalan fiyatlar ve özellikle Antalya içerisindeki yetersiz tanıtım, özellikle ikinci gün geçilen seyirci özel etabının neredeyse seyircisiz geçilmesine neden oldu. Ayrıca basın akreditasyonu konusunda yaşanan güçlükler biz gazetecilere zor anlar yaşattıysa da fotoğraf makinenizi alıp, etaba gidip WRC beklerken zevkten titiremek herşeyi o an için affettirdi. İşin FIA'ya düşen kısmı neredeyse sorunsuz atlatıldı. Etap güvenliği tam olarak dünya standartlarında idi. Federasyondan Metin Çeker ise adeta tek başına mucizeler yaratıp 3 ay Kemer dağlarını arşınlayarak nefis etaplar çıkarmıştı.
Pilotlar memnun kaldı Başta Petter Solberg olmak üzere konuştuğum Marcus Grönholm'de etapları ve sportif anlamda bu yarışı çok beğendiler. Zıplamalar, ağır su geçişleri ve sorunsuz güvenliği ile bu yarış gerçekten başarılı idi. Seyirci azlığı ise önemli bir handikaptı. Yarışa baktığımızda, ilk günün en önemli zaman kaybı Ford pilotu Markko Martin'in olmuştu. Günün ilk iki etabında yanlış lastik seçimi nedeniyle sorunlar yaşayan pilot, 5. etaptaki su geçişinin ardından arkaya yerleştirilmiş olan Krankşaft sensörünün neredeyse tamamen kırılması ile 45 dakika kaybetti. Martin, cep telefonu aracılığı ile ulaştığı serviste ön fardan çektiği bir kablo ile devam edebildi yoluna. Martin ilk etapta Sainz'ın biraz önünde birinci olmuştu ama artık bu birinciliği tarihe karışmıştı. Seyirci özel etabındaki ilk kayıp ise Hyundai Motorsports adına yarışan Murat Akdilek oldu. İlk etap olan Seyirci özel Etabı'nda otomobilinin kontrolünü kaybeden Akdilek otomobili ile kaza yaparak Hyundai Accent WRC'sini etap kenarına yan yatırdı ve yarışa veda etti. Hyundai Assan Motorsports'un ikinci pilotu ise elektrik arızası sebebiyle ilk gün yarışa veda etti. Volkan Işık da etapta fren ve direksiyon sorunu yaşayınca ciddi zaman kaybetti. Ford Rally Team Turkey adına yarışan Serkan Yazıcı hem hızı hem de WRC kullanmasının getirdiği avantajlar ile yarışı 9. bitirerek ilk 10'da derece kaydedebilen tek Türk pilot oldu. Hatta ikinci gün turbosu bozulan Mitsubishi takımı pilotu Galli'ye GPS üzerinden mesaj gönderilip Serkan'a yol vermesi ve Galli'nin Akropolis'te yaşadığı kazanın benzerini yaşamaması sağlandı.
Junior WRC'de rekabet İlk gün Sebastian Loeb'in üstünlüğü ve Marcus Grönholm ve Petter Solberg/in sıkı takibi ile sona erdi. İkinci gün listede önemli bir değişiklik yoktu. Renault Pilotu Ethem Genim lastiği patlayınca aynı takımdan Burak Çukurova'ya geçildi. Ancak pilotlarımızın, Junior WRC olarak adlandırılan kategoride yarışan ve kotor gücü daha düşük olan Suzuki Ignis marka iki çeker ve görsel özellikleri dolayısı ile yarış dinamiklerinden çok uzak otomobillere göre kötü bir zaman çıkarmaları da gözden kaçmadı. Herkesin aklında "Eğer Volkan Işık WRC kullansa ne olurdu?" sorusu vardı. Yarışın en sert etapları ise ikinci gününde toplanmıştı. Korkulan olmadı ve Serkan Yazıcı sadece 2 lastik patlattı ve yarış dışı kalmadı. Üstelik yeri rahattı. 3. güne girildiğinde Petter Solberg'in artık önünde yer alan pilotlar ile arasında olan fark azalmak yerine artıyordu. Bunda yarışın ikinci gün, yarıştan önca yağan yağmurların doldurduğu bir çukurdan fırlayıp oradaki bir ağaca çarpmasının da payı büyüktü. Yunanistan ve Kıbrıs Rallileri'nden daha hızlı otomobil kullandığını düşünen pilot bir türlü istediği hız ulaşamadı. Ancak 3. gün Marcus Grönholm'ün başına gelen ilginç kaza ona bir anda ikincilik ümidi verdi. Peugeot pilotu yarışın son gününde otomobiline alttan giren bir cisim nedeniyle yaralanan Co-pilotu yüzünden zor anlar yaşadı. Sonuç olarak İkinci Rally Of Turkey'i Citroen pilotu Sebastian Loeb kazanırken şampiyonadaki yerini de sağlamlaştırdı. Grönholm ikinci olurken Solberg ise üçüncü sırada tamamladı yarışı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|