|
|
|
|
|
|
Beş yılda her 10 otodan 4'ü dizel motorlu olacak
Cep dostu dizeller Türk halkının gözdesi oldu. 2000'de dizel araçların payı yüzde 2 iken, bu rakam yüzde 21'e çıktı. AB normlarına uygun yakıtın artmasıyla dizellerin pazar payının yüzde 40'a çıkması bekleniyor.
Ekonomik krizler, alım gücünün zayıflaması ve akaryakıt fiyatlarına sürekli gelen zam Türk halkının dizel araçları keşfetmesini sağladı. Yıllar önce 'çevreye zararlı ve gürültülü' diye yüz çevrilen dizel araçların satışı son 3 yıl içinde 6 kattan fazla arttı. 2000 yılında dizellerin pazar payı sadece yüzde 2 iken, 2003'te oran yüzde 19.9'a çıktı. Bu yılın ilk 5 ayında bu rakam yüzde 21.4 oldu. Önümüzdeki 5 yıl içinde yakıt kalitesinin AB'nin belirlediği seviyeye çıkmasıyla dizel otomobillerin payının yüzde 40'a çıkması bekleniyor. Bunun bilincinde olan akaryakıt şirketleri AB normlarına uygun yakıtları Türkiye pazarına sunmaya başladı. Avrupalılar ise dizelin sırrını çok daha önceden keşfetti. Satılan her 100 aracın 30'unu dizeller oluşturuyor. Avusturya, Lüksemburg, Belçika ve Fransa'da bu oran yüzde 60'ın üzerine kadar çıkıyor. Avrupa ortalama oranının 2010 yılında ise yüzde 50 olması bekleniyor.
Yüzde 30 tasarruf Peki tüketici neden dizeli tercih ediyor? Dizel araçlar benzinlilere göre yüzde 30 tasarruf sağlıyor. Bunun yanı sıra dizel yakıtı motorin, kurşunsuz benzine göre yüzde 25 daha ucuz. Tabii dizelin faydası sadece bununla sınırlı değil. Cep dostu dizel araçlar aynı zamanda çevreye de saygılılar. Kullanılan ileri teknoloji sayesinde motorun emisyon değerleri benzinlilere göre daha az. Düşük devirlerde bile yüksek tork alınması da dizel araçlara olan ilginin nedenlerinden. Ancak yapılan araştırmalar Türk tüketicisinin ana tercih nedeninin yakıt ekonomisi olduğunu gösteriyor. Tabii tüketicinin genelde erkek sürücüler olduğunu hatırlatalım.
Yakıt kalitesi önemli Tüm bu artı özellikler, dizelin Türkiye'de de moda olması sağlarken, hala dizel ürün kalitesinden veryansın ediliyor. Türkiye'de üretilen motorinin içeriğindeki kükürt miktarı dışında tüm özellikleri Avrupa'dakileri aratmıyor. Ancak yerli motorinin içindeki kükürt oranı maksimum yüzde 0.7 olmasına karşın, Avrupa'da bu oranı yüzde 0.035'in altında kalıyor. Bu yüksek emisyon miktarı da çevreyi doğrudan etkiliyor. Motorinle ilgili kötü kalite imajının bir diğer nedeni ise Türkiye'ye sınır ticari ve diğer yollardan giren ancak kalitesi kontrol altında olmayan yakıtlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|