|
|
|
|
Bu Sevgi de kim?
Sabah Gazetesi'nin usta yazarı Hıncal Uluç'un 'Hıncal'ın Yeri' adlı köşesinde birkaç aydır 'Sevgi' takma adıyla yazılar yazan genç kız, ciddi bir okuyucu kitlesi kazandı. 'Sevgi', kimi çevrelerden tepki alsa da, Uluç'a göre onun yazıları 'şurup gibi akıyor'.
'Sevgi'nin Günlüğü' ismini verdiği yazılarıyla Hıncal Uluç'un Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde belirgin bir okuyucu kitlesi kazandı. Kendini, gezip gördüğü yerleri, hatta sevgilisini 'Sevgi' takma adıyla yazıyor... Peki ama kim bu Sevgi? Deneyimli gazeteci Hıncal Uluç, hem köşesinden yer, hem de el verdiği son keşfini Hülya Dergisi'nin temmuz sayısına anlattı. Ünlü köşe yazarı, son birkaç aydır Sabah'taki köşesinde yeni bir ismi okuyucularıyla buluşturuyor. 'Sevgi'nin Günlüğü, Hıncal'ın Yeri'nde yayınlanan bir nevi köşenin içinde köşecik olarak tanımlanabilir. Uluç okurlarının dikkatini çeken bu genç kız, yazılarında kimi zaman gördüğü yerleri, kimi zaman da özel hayatını ele alıyor. Kimileri Sevgi'nin üslubunu eğlenceli ve keyifli bulurken, Hıncal Uluç'un sıkı fanatikleri, çok sevdiklerin yazarlarının köşesinin bir bölümünü genç bir kıza kaptırmasından pek de mutlu değil...
MERAKLI VE SEVİMLİ Sevgi, gerçek ismi değil. O çok ünlü bir babanın ve bir zamanlar en az babası kadar ünlü bir annenin küçük kızları. Sevgi, Hıncal Uluç'un yarattığı ilk isim değil. Gazetede yöneticilik yaptığı yıllar boyunca yeni yeteneklerin keşfedilmesi için gençlere fırsat veren Uluç, 1992 yılında tesadüfen Bursalı iki genç, Hakan Köksal ve Utku Gürtunca'nın kendisine duvar yazısı yollamalarıyla heyecanlanmış, ardından da kendi köşesinde onların yazılarına yer vermeye başlamıştı. Hakan&Utku, Günaydın Gazetesi'nde yazmaya başladıktan sonra, yeni yetenekler aramaya başlamış. Uluç, Sevgi'yi nasıl keşfettiğini şöyle anlatıyor: "Utku ve Hakan benden ayrılınca yeni bir kan daha lazımdı. Sevgi hareketli, cıvıl cıvıl, çocukluğundan beri tanıdığım biriydi. Onda bir ışık olduğunu hissettim ve 'gel bir şeyler yaz' dedim. Yazdıklarını bizim gazetenin eklerine götürdüm. Oradaki arkadaşların fazla ilgisini çekmedi. Ben de köşemde yer vermeye karar verdim. Aynı köşede 60 yaşında bir adamla 23 yaşındaki bir genç kızın yazıları ilginç bir kontrast oluşturur diye düşündüm. Şok edici bir gelişme oldu. Yaşları, hayat tecrübeleri farklı iki insanın yazılarını takip edenler ikiye ayrıldı."
SEVGİ ŞURUP GİBİ YAZIYOR Bu arada aile dostu sayesinde köşe sahibi olan Sevgi'ye bazı eleştiriler de gelmiş. Ama Uluç, kendisinin de bir aile dostu sayesinde gazeteciliğe başladığını vurguluyor ve şöyle devam ediyor: "Gazete yazısının bir tek özelliği vardır; şurup gibi okunuyorsa, o iyi yazıdır. Sevgi ne yazarsa şurup kıvamında yazıyor. Hayata bakışı iyi, en önemli tarafı da çok meraklı olması. Bir gazetecide olması gereken en önemli şey meraktır. Sevgi adamı sorularıyla öldürür. 'O niye orada, o niye öyle...' Ben de bu yüzden ona yaz dedim." Sevgi'nin kendini geliştirmesine çok önem verdiğini söyleyen Uluç, iyi gözlem yapabilmesi, sosyal çevresinin gelişmesi için genç kızı sürekli yanında dolaştırdığını söylüyor. Genç yazar, Uluç gibi usta bir isimle çalışmayı ise şöyle tanımlıyor: "Hıncal sayesinde hayatım oturdu. O benim arkadaşım, babam, dostum, öğretmenim, ailem, her şeyim. Sevgilimle yaşadığım sorunları bile ilk ona anlatıyor, ondan akıl alıyorum. Aramızdaki yaş farkı önemli değil. Çünkü Hıncal'la yaşı anlamazsınız. Hıncal bana inanan ilk insan".
|
|
|
|
|
|
|
|
|