Özelleştirmeyi kim engelliyor?
Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci ile kısa bir telefon sohbetimiz oldu. Kilci, Tüpraş'ta yargı sürecinin devam ettiğini belirterek, konu üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını vurguladı. Ancak, Özelleştirme İdaresi'nin Tüpraş'ın özelleştirilmesi sürecinde, Rekabet Kurumu ile ilişkilerinde kanun ve ilgili mevzuatın tam ve doğru olarak uyguladığını savundu. Kilci, "Eğer mevzuatı eksik uygulasaydık, Rekabet Kurumu Tüpraş ihalesine katılan diğer firmanın da dosyasını isterdi" diyerek ekledi. Son yazımda, bu konudaki eleştirileri dile getirirken, amacım Kilci ve ekibini eleştirmek değildi. Temel sorum şuydu: Biz özelleştirme işini neden beceremiyoruz? Bunca yıllık mevzuat, kanuna rağmen yargı neden özelleştirme karşıtlarına prim verecek kararlar alabiliyor? Neden yargının eksiksiz değerlendireceği bir özelleştirme yapamıyoruz? Geçmişte ve bugün hemen her satışın ardından bir şeylerin eksik veya yanlış yapıldığına dair mahkeme kararı çıkıyor. Tüpraş son örnekti. Bu kurumda kadro değişikliklerinin yol açtığı bir tecrübe eksikliği olduğunu ileri sürenler vardı. Bir liste yolladılar. Yer darlığı nedeniyle listeyi yarın yayınlayacağım. Liste, bu görüşü haklı çıkarabilir. Çünkü, Özelleştirme İdaresi'nde nerdeyse 20'ye yakın yönetici bugün artık o kurumda çalışmıyor. Yerlerine yenileri gelmiş. Yeri değişen, istifa eden, görevden alınan, mahkeme kararı ile göreve geri dönen, tekrar görevden alınan ... Ancak hatırlatmalıyım, bu sadece Kilci dönemine özgü değil. Hemen her iktidar döneminde kurum şöyle aşağıdan yukarı değiştiriliyor. Neden? Bu kurum özelleştirme yapsın diye kuruldu. Görülüyor ki, her iktidar bir önceki kadroyu beğenmiyor ve daha iyisini yapacak bir kadro harekatı başlatıyor. Ama sonuç değişmiyor. Bir başka görüş ise meseleye daha farklı bakıyor. Onlara göre, Türkiye'de sendika-bürokrat ve yargıda birlikte hareket eden güçlü bir özelleştirme karşıtı lobi var. "Siz ne yaparsanız yapın, ağzınızda kuş tutsanız bu lobi karşısında duramıyorsunuz. Çünkü özelleştirme karşıtı lobi, her hükümet programına giren özelleştirme niyetinin "Kamu yararına uygun" olmadığını ileri sürüyor." Bu lobiyi etkisiz kılmak için radikal bir öneride bulunuyorlar: "Anayasa'da değişiklik yapıp, Özelleştirme İdaresi'ne tam yetki vermeli ve mahkemeleri devre dışı bırakmalıyız. Önceden tespit edilen kurumları D.Almanya'da yapıldığı gibi hızla özelleştirmeliyiz."
|