Aydın Ayaydın haklı çıktı
Aylar önce, Rekabet Kurumu'nun Tüpraş'ın satışına onay verdiği gündü. Rekabet Kurumu eski Başkanı Aydın Ayaydın, "Eğer itiraz edilirse, Rekabet Kurumu'nun kararı için yürütmeyi durdurma ve iptal kararı çıkar" dedi. Gerekçesi şuydu: "Bir özelleştirmenin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurumu'nun izni gerekiyor. Bu izin için takip edilecek yol haritası (usul ve esaslar) 1998/4 tarih ve nolu tebliğ ile belirlenmiş. Bu tebliğin 8. maddesine göre, Özelleştirme İdaresi (Öİ) Tüpraş İhalesi'ne katılan tüm firmaların (toplam 2 firma) dosyasını Rekabet Kurumu'na iletmeliydi. Bu yapılmadı. Rekabet Kurumu sadece Efremov (Zorlu'nun ortağı) dosyasını inceledi, satışa izin verdi ve kararını Öİ'ye bildirdi. Özelleştirme İdaresi de sadece Efremov dosyasını, nihai kararı vermesi için Özelleştirme Yüksek Kurulu'na (ÖYK) iletti. Halbuki büyük bir kural ihlali yapıldı. Öİ'nin yanlışına, Rekabet Kurumu "dur" demeli, ihaleye katılan diğer firmanın da dosyasını incelemeliydi (Çukurova-Kazakistan ortaklığı.) Bunu yapmadığı gibi, Tüpraş'ın satışını, sanki özel sektöre ait bir şirket, bir başka özel sektöre ait şirkete satılıyormuş gibi değerlendirdi. 1998 yılındaki tebliği dikkate almayarak, 1997 tarihli tebliğe göre hareket etti." Ben ise, gerekçeler ne olursa olsun, Danıştay'ın bu detayı görmezden gelebileceğini ya da "yürütmeyi durdurma" çıksa bile satışın çoktan yapılacağı ve mahkeme kararının etkili olamayacağını (pek çok örnek var) savunmuştum. İddiaya girdik. Kaybeden, köşesinde yazacaktı. Eğer Petrol İş'in yaptığı itirazı Danıştay reddetmiş olsaydı, Aydın Ayaydın, Takvim'deki köşesinde "Yavuz Semerci haklı çıkacak" diyecekti. Ben haksız çıktım. Önceki gün Rekabet Kurumu'nun Tüpraş'a verdiği izin için yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Gerekçeli karar açıklanmadı. İlk bilgilere göre mahkeme heyeti, "Dava konusu işlemin dayanağı olan satış işleminin şu anda hukuki bulunmadığına" işaret etmiş. Yani ihale sürecindeki işlemlerin de mevzuata uygun bulunmadığına dair daha önce alınmış mahkeme kararlarına atıfta bulunulmuş. Buna rağmen Ayaydın ısrar etti: "Göreceksin gerekçeli kararda, iddia konumuz olan noktalara da dikkat çekilecek" dedi. Ben de, bu açıklaması üzerine Aydın Hoca'ya hakkını teslim ediyorum. Tüpraş'ın satış işleminde yaşanan aksilikler, hükümetin özeleştiri yapmasını gerektiriyor. Mahkemelerin özelleştirme karşıtı bir tutum içinde olduğu görüşünü taşımıyorum. Çünkü Özelleştirme İdaresi'nin dayandığı çok sağlam bir kanun var. Aynı şekilde 20 yıllık bir süreçte özelleştirmelerin hukuki altyapısını, dayanağını ve işleyişini oluşturan gelişmiş (biraz da karmaşık) bir mevzuata sahibiz. İptal kararları bu mevzuata uygun davranılmadığı için alınıyor. O zaman hemen herkes ve özellikle Erdoğan Hükümeti şu soruyu sormalı: Acaba, özelleştirmeyi gerçekleştirmekle görevlendirdiğimiz kişiler mi yetersiz? Biliyorum, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci son derece iyi niyetli, mütevazı ve çalışkan bir kişi. Tecrübesiz olabilir. Peki ama altında hiç mi tecrübeli yönetici kalmadı?
|