kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Bulanık sular

Çok gazete ve çok yazar okuyunca insan ortalığın gerçekten toz dumandan görülmediğini daha iyi anlıyor. Bu bağlamda yapılan değerlendirmelerde de, namludan tüten dumanı eğer göremiyorsanız, spekülatif bir takım tespitler yapmak kaçınılmaz oluyor. Buna göre kimi yazar ABD'nin bağımsız bir Kürdistan istediğinden emin yazıp çizerken, kimisi de bunun asla gerçekleşmeyeceğini ABD'nin bunda çıkarı olmadığını savunabiliyor.
Aslında Irak'taki gelişmelere bağlı olarak her iki sonuca da varılması mümkün. Ancak Türkiye açısından asıl önemlisi bu alternatiflerin kendi siyaseti, toplumsal düzeni ve dış ilişkileri üzerindeki olası etkilerini siyasi/stratejik bakımdan etraflıca tartışmak. Bu konuda yerleşik düşünce sınırları henüz aşılmış olmadığından böylesi bir tartışma soğukkanlı şekilde yapılamıyor.
Kuzey Irak'taki Kürtler'in ve ABD'nin niyetleriyle ilgili olarak hangi bakışın daha doğru olduğunu kestirmek zor. Zira gerek ABD başkentinde gerekse Türkiye'nin başkentinde haberlerin akışında giderek daha yoğun bir manipülasyon etkisi hissediliyor. Hemen her yerde ciddi yankılara yol açan ve dün bu gazetede geniş özeti yayımlanan Seymour Hersh'in yazısı bu bakımdan iyi bir örnek. Washington'daki Irak odaklı siyasi kavgaları yakından takip edenler, deneyimli gazetecinin yazısının pek çok doğru içermekle birlikte hayli kuşkulu ya da yanlı bazı duyumlara yer verdiğini düşünüyorlar.
Bağımsızlıktan vaz mı geçildi?
Türkiye'de hükümet, belli ki Kuzey Irak'tan epeyce istihbarat da almış olduğu için, konuyu bir kriz meselesi haline getirmeden atlatmaya çalıştı. Buna karşılık hükümetten ve izlediği politikalardan hazetmeyenler, Kıbrıs politikasının uygulaması sırasındaki bir savı ortaya yeniden çıkarmaya başladılar. Kerkük ve bağımsız Kürdistan konularında hükümetin duyarsız ya da kaygısız olduğundan hareketle AKP'nin gayri milli olduğu iddiası giderek daha fazla dile getirilecektir.
Bağımsız bir Kürdistan'ı ABD'nin kurdurmak istediği savı ancak ABD'nin bölgede sürekli kaos istediği varsayımıyla birleşince anlam kazanıyor. Iraklı Kürtler'in onyıllardır arzuladıkları bağımsızlıktan vazgeçtiklerini düşünmek gerçekçi değil. Ancak o bağımsız ülkenin Kerkük petrollerini kontrol etse bile rahat yaşayabilmesi de kolay değil. Türkiye bir yana Arap dünyası ve İran, hele de Iraklı Sünni ya da Şii Araplar Kürtler'i rahat bırakmazlar. Bir Kürt devletine en teşne olduğu düşünülen ülke ise İsrail. Orada bile iki nedenle bunun pek akıllıca olmadığını düşünenlerin siyaseti belirlemede ağırlığı var.
Savaştan en kârlı İran çıktı
İsrail açısından Türkiye ile ilişkilerin önemini, bunun İsrail'e sağladığı stratejik avantajı göz önünde bulunduranlar, bekası şüpheli bir Kürt devletine bu ilişkinin feda edilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Bir diğer görüşe göre ise eğer Irak parçalanır ve karmaşaya sürüklenirse İran Körfez bölgesinde iyice dengelenemez bir güç kazanır. Irak'taki savaştan bugüne dek en karlı çıkan devletin İran olduğu düşünülünce bu tespiti de yabana atmak kolay değil.
Şimdiden yapılabilecek en kesin çıkarsama ise federal yapıya sahip olmayan bir Irak'ın iç savaşa sürükleneceği. Dolayısıyla Türkiye'nin siyaseti bu federalizmin niteliği, Kerkük'ün özel konumu ve Türkmenler'in sahip olacakları haklar bağlamında şekillenmelidir. Gerek geçen hafta gelen haberlerden gerekse Celal Talabani ziyaretinden basına yansıyanlar bu bakımdan Kürt liderlerle Türkiye arasından bir ortak dile doğru gidildiği izlenimini de veriyor.
Doğusunda İran İslam Cumhuriyeti ile komşu Türkiye'nin güneyinde de merkezi idaresi ve dinci vurgusu güçlü bir Irak devleti isteyip istemediğini Kürt kompleksi olmadan tartışması gerekir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şiddet ve sorumluluk   / 20-06-2004
 Şehir ve adam   / 17-06-2004
 Zaman kazanma manevraları   / 13-06-2004
 Reaganizm'in sonu   / 10-06-2004
 60 yılın hatırı   / 06-06-2004
 Strateji arayışı   / 03-06-2004
 Projektör altında   / 30-05-2004
 Bor'un pazarı   / 27-05-2004
 Şiddetin dili   / 23-05-2004
 Parlayan Hindistan   / 20-05-2004
SOLİ ÖZEL
Bulanık sular
Çok gazete ve çok yazar okuyunca insan...
Del Bosque ile devam
Del Bosque ile devam
İspanya Milli Takımı'nın Vicente Del Bosque'yi istediğine ilişkin...
Panzer sağa çek!: 2-1
Panzer sağa çek!: 2-1
Almanya kazanmak zorunda olduğu maçta Ballack ile öne geçti. Heinz,...
Mesut Yılmaz anjiyo oldu
Mesut Yılmaz anjiyo oldu
Eski Başbakan, ANAP lideri Mesut Yılmaz, dün sabah anjiyo...
DYP 21. yaşını Ata ile kutladı
DYP 21. yaşını Ata ile kutladı
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar başkanlığındaki heyet, partinin 21.
'NATO tatili istiyoruz'
'NATO tatili istiyoruz'
46 ülkeden devlet ve hükümet başkanları ile 3 bin delegenin...
Havada ölümle dans
Havada ölümle dans
HAVADA 1 saat 40 dakika dolaşan uçaktaki yolcular, büyük panik...
Dadaş diyarında A Takımı rüzgârı
A Takımı'nın kaptanı Savaş Ay, Sokak Arası programını Erzurum'da...
Katilin adını fısıldadı
Kan davalısı tarafından sokak ortasında bıçaklanan adam son nefesini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.