|
|
Dizide oynadı, hayatı değişti
Bir televizyon dizisinin, bir sanatçının kariyerini nasıl etkilediğine Arkeoloji Müzesi'nde tanık oldum
ÖZCAN Deniz, tam 9 ay 10 günde hazırladığı yeni albümü "Ses ve Ayrılık"ı önceki akşam Sultanahmet'teki Arkeoloji Müzesi'nde tanıttı. Bana göre Arkeoloji Müzesi'nin seçilmesi tesadüf değildi. Özcan, hem "banliyölerin yanık sesli fantezi sanatçısı Özcan Deniz'i", hem de "Asmalı Konak'ın Seymen Ağa'sını" oradaki kral mezarlarına gömdü. 9 ay 10 günde gerçekleşen "yeniden doğuşunu" ise "tarihe not düşer gibi" bu tarihi mekanda ilan etti... Özcan Deniz'in son üç yıldaki inanılmaz değişimi, tek başına bir sosyoloji tezi olabilir. Buna "evrim" mi, yoksa "metamorfoz" mu demeli, bilemiyorum. Ama değişim, gerçekten de etkileyici. Özcan Deniz, hedef kitlesini evde nakış işleyen genç kızlardan, holding yöneticisi hanımlara doğru geliştirdi. Bunda mutlaka "Asmalı Konak" dizisindeki "Seymen" karakterinin etkisi büyüktü. Özcan'ın kitlesi yenilenince, müziğinin de yenilenmesi gerekti. Zira avukatlar, mühendisler, yöneticiler ekranda tanıyıp sevdikleri Özcan'ın müziğini de "gönül rahatlığıyla" ve "utanıp, sıkılmadan" dinleyebilmeliydiler. Ama öte yanda Özcan'ı "Özcan Deniz" yapan "taban"ı da yitirmemek gerekiyordu. Bu nedenle sanatçının işi çok zordu. Bu zorluk, Özcan'ın yeni albümüne "geniş tabanlı bir müzik platformu" olarak yansımış. Özcan'ın tanıtımda seslendirdiği şarkıları; hiçbir notayı, hiçbir mimiği kaçırmadan "pür dikkat" dinledim, izledim... Albümde faz gitarların öne çıktığı, "rock" bestelerden, Lübnan müziğinin arabesk tınılarına uzanan bir "çok çeşitlilik" var. Ama Müslüm Gürses'in, Teoman ve Bülent Ortaçgil şarkıları okuduğu, yeni rock gruplarının eski arabesk şarkıları devşirerek dinleyicilerinin karşısına çıktığı bir dönemde, bu "evrilmeyi" yadırgamamak gerek. Özcan Deniz'in albümünde patlayacak iki şarkı "Canım" ve "Tomurcuk" olacak. Ne tesadüftür ki, iki şarkı da Nazan Öncel'e ait. İyi ki şarkılarını Özcan'a vermiş, yoksa albüm "ölü doğum vakası" olarak değerlendirilmese de, çok sıradan olacaktı! Bu arada "Canım"ın nakarat bölümündeki "Öldürcen mi, çıldırtcan mı beni" sözleri, tıpkı Gülben Ergen'in söylediği "Uçacaksın" şarkısındaki "ayağını kescem senin" sözleri gibi Türkçe'nin doğru kullanımına muhalefet ediyor. Ve Özcan Deniz'den bir de televizyon haberi... Sanatçı, Kemal Başbuğ'un yöneteceği yeni dizisinde bir "metroseksüel" olarak ekrana gelecek. Öğrenimini yurtdışında tamamladıktan sonra Türkiye'ye gelip, patronluğa soyunan kentli bir adamı canlandıracak olan Özcan Deniz'in dizisinde siyasi göndermelere de sıkça rastlayacağız. Özcan Deniz, 9 ay 10 gün sonra "bir başkası" olarak yeniden dünyaya geldi. Tohumunu ise "televizyon" attı. Allah analı-babalı, tirajlı-reytingli büyütsün!..
|