| |
Demokrasi sadece seçim değildir
Kimileri şunu istiyor.. 4-5 yılda bir seçim yapalım.. Meclis çoğunluğunu seçelim.. O meclis bir iktidar çıkarsın.. Gerisine karışmayalım.. Meclis çoğunluğunu arkasına alan iktidar dilediğini yapsın.. Kimse sesini çıkarmasın.. Gerginlik yaratılmasın.. Böyle bir yönetim şeklinin adı demokrasi olur mu? Demokrasilerde herkesin, birey olarak, çıkar grubu olarak, sivil toplum örgütü olarak alınan kararlara karşı çıkma, engellemeye çalışma hakkı yok mu? Var.. Demokrasinin gereği bu.. Cumhurbaşkanının anayasaya aykırı bulduğu yasayı veto etme hakkı var.. Meclisin çıkardığı yasada ısrar etme hakkı var.. Cumhurbaşkanının veya anamuhalefet partisinin o yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürme hakkı var.. Anayasa Mahkemesi'nin yasayı durdurma veya iptal etme hakkı var.. Yasaya karşı olan öğretim üyelerinin, öğrencilerin paneller düzenleme, gösteri yapma, yürüyüş yapma hakkı var.. Yasayı destekleyenlerin de aynı hakları var.. Medyanın herhangi bir yasa tasarısına karşı çıkma, tavır alma, kamuoyu oluşturma hakkı var.. Tam tersi, destek verme hakkı da var.. Bunlar demokrasinin gerekleri.. Olmazsa olmaz kuralları.. Ama bunlar yapılıyor diye hükümetin elinin kolunun bağlanmaya çalışıldığını düşünmek doğru bir yaklaşım mıdır? Bazı yasalar anayasaya, sosyal eşitlik ilkesine, laikliğe aykırıysa Anayasa Mahkemesi'nden dönecektir.. Bu doğaldır.. İdarenin aldığı bazı kararların yasal temeli yoksa, eksik işlem yapılmışsa.. Ya da birileri mağdur olmuşsa, karar verecek olan merci idare mahkemeleridir.. Şimdi idare mahkemesi, idarenin bir kararını iptal ederse bu, hükümetin elini kolunu bağlama anlamına mı gelir yoksa yapılan bir yanlışın düzeltilmesi mi? Peki bu tür kararlara bakarak 'İktidar oldular ama muktedir olamadılar' diyebilir miyiz? Hayır.. Dersek, demokratik sürece karşı çıkmış oluruz.. Bakın 27 Haziran'da İstanbul'da NATO zirvesi yapılacak.. Bu toplantının İstanbul'da yapılmasına karar vermek birilerinin hakkıysa, karşı çıkmak da birilerinin hakkıdır.. Bush'u, Blair'i veya herhangi bir lideri Ankara'ya davet etmek, oturup konuşmak, yemek yemek, ağırlamak Başbakan'ın hakkıysa, o hakkını kullanıyorsa, bunu protesto etmek de eşit seviyedeki bir başka haktır.. İstanbul'da her ilçede protestocular için bir meydan ayrıldı.. Niye? Bu meydanlar sadece bizim için mi ayrıldı? Hayır.. Yabancılar işin içinde olmasaydı, gösteri yapmak için 16 meydan belirlenir miydi? Hayır.. Türkiye'ye çok sayıda yabancı gelecek.. Globalleşme karşıtları gelecek.. İstanbul iki gün boyunca Avrupa'nın eylem merkezi olacak.. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok.. Peki polis hiçbirini yurda sokmasın, gösteri izni vermesin, zirve huzur içinde yapılsın demeye kimsenin hakkı var mı? Hayır.. Örneğin ABD, İngiltere, İtalya böyle bir talepte bulunabilir mi? Hayır.. Çünkü gösteri hakkı, karşı çıkma hakkı, protesto hakkı demokrasinin temel kuralı.. Demokrasinin temel kuralları işlerken kimse alınganlık göstermesin, elimi kolumu bağlıyorlar demesin.. Asıl bunlar olmazsa demokrasiden uzaklaşırız..
|