|
|
Bazı anneler...
Bazı annelerin doğum tarihi yoktur. Gerçi nüfus kağıtlarına uydurma bir tarih konulmuştur ama, özellikle eskiden, doğurma konusunda tasarrufa gitmeyen aileler, çocuklarının doğum tarihlerine pek önem vermezlermiş. Bebeğin doğduğu an yaşanan olaylar bir nevi tarih olarak bellenirmiş. İşte o yüzden belki sizin de anneniz veya anneanneniz kırk ikindi yağmurları başladığında doğmuştur.. Ya da üzümler kararırken.. Veya tütünler toplanırken..
Bazı annelerin de ölüm tarihleri olmaz. Her annenin gidişi zamansızdır gerçi ama.. Kimi öyle erken yalnız bırakır ki geride kalanları, bunun tek tesellisi 'Tanrı iyileri erken alır' sözüne sımsıkı sarılmaktır. Bazı anneler ise hiç doğurmadan 'en annedir' aslında.. Kendi kanlarıyla beslememişlerdir ama en güzel masalları bir başkasının doğurduğuna saklamışlardır. Bazı anneler içlerindeki yalnız kadınlara özgü o tarifsiz şefkati vermek içinse bir kediyi seçmiştir, ya da köpek, ya da kuş, ya da kalbi atan herhangi bir canlıyı işte..
Çünkü her kadının içinde doğduğu gün bir anne vardır aslında. Bakın küçük kızınıza.. Oyuncak bebeğini nasıl özenle giydiriyor, saçını tarayıp, arada bir de azarlayıveriyor değil mi? Sizin gibi.. Ben doğurmadım ama evdeki kedime ve köpeğime duyduğum hisler bazen beni bile şaşırtıyor. Değil ki içime bir nokta olarak yerleşecek, sonra benim kanımla beslenecek, eli ayağı şekillenecek, günü geldiğinde içimden çıkıverecek bir bebek. Tanrının en büyük mucizesi bu. Bu mucizeyi kıyısından köşesinden benim gibi tadanlar (kedi-köpek anneleri yani) ve çooook daha şanslı olup içinden bir nurtopu çıkaran tüm kadınların önünde saygıyla eğilin ey erkekler.. Sizin yaptığınız birçok şeyi beceremiyor olabiliriz ama Tanrı sonunda skoru belirleyen golü bizim atmamızı uygun görmüş.. Siz istediğiniz kadar top çevirin!
|