|
|
|
|
|
|
Avrupa'nın anarşistleri
Kimilerine göre uyuşturucu ve rock cenneti olan Danimarka'nın sıradışı kasabası "Christiana"nın asi halkı, 33 yıllık düzenlerini değiştirmemeye kararlı.
*** Avrupa'nın göbeğinde anarşist cumhuriyet
Devlet içinde devlet olarak bilinen bin nüfuslu asi bir kasaba. Kimilerine göre hippi cumhuriyeti ya da bir esrar cenneti. İşte Danimarka'daki özgür kasaba Christiania
Burası Avrupa'nın "göbeği" sayılabilecek bir yer. "Devlet içinde otonom devlet" olarak tanımlanan 1000 nüfuslu bir kasaba. Aslında kasaba değil. Girişinde "Şu anda Avrupa Birliği'nden çıkıyorsunuz" yazılı tabela var. Kimileri burayı "özgür kasaba" olarak tanımlıyor. Kimileri ise "hippi cumhuriyeti". "Uyuşturucu ve rockn roll" cenneti diyenler de yok değil. Aslında dünyada başka bir benzeri yok. Sosyal ve yasal tanımları, kafaları karmakarışık eden bir yer. Burası Christiania... Danimarka'- nın başkenti Kopenhag'ın ortasında bir yer. Her seferinde yer diyorum çünkü ne olduğunu tanımlayan yasalar henüz mevcut değil. Avrupa medyasının gündemine yeniden oturmasına yol açan gelişme ise Danimarka hükümetinin, burayı yönetecek bağımsız bir komisyon kurulmasına karar vermesi. Christiania ismi 1971 yılında kulaklara çalınmaya başladı. O yıllarda başkentte yaşayan bazı hippi grupları ve solcular, terk edilmiş donanma kışlalarını "işgal" etti. İlk başta amaçları çocuklar için oyun alanları oluşturmaktı. Yavaş yavaş kışlanın terk edilen boş binalarına yerleştiler. Kışla binalarını birer eve dönüştürdüler. Komünal toplum, halk demokrasisi sloganıyla yaşamaya başladılar.
5 YILDA "ÜLKE" OLDU Ülkenin dört bir yanından yüzlerce kişi Christiania'ya akın etmeye başladı. Her gelen, ortak yaşam mantığıyla buradaki küçük topluluğa katılmayı benimsedi. Ancak Christianialılar esrar kullanımını ve satışını açıkta yapınca tepkiler oluştu. Her yeni gelen hükümet onları kışla binaları ve arazisinden çıkarmayı denedi. Ama nafile. Christianialılar kendi "cumhuriyetlerinde" çocuk alanları, kütüphane, kreş, küçük mağazalar kurarak köklerini sağlamlaştırdılar. Üstelik bunu sadece 5 yılda yaptılar. 1976'ya gelindiğinde dönemin hükümeti meclise Christiania'nın kapatılması için bir tasarı sundu. Çıplaklık ve sınırsız özgürlüğü temel hak kabul eden; esrar satışını ve kullanımını serbest kılan; hükümete ve polise, aynı zamanda Avrupa entegrasyonuna direnen bu topluluğun yerinden çıkarılması ve "asimile edilmesi" gerektiğini söylüyordu tasarıda. 1976'da tasarı yasalaştı ve Christiania'nın kapatılması kararlaştırıldı. Ancak yeniden dönüşüm tesisleri kurmuş, çöp ayrıştırma merkezleri oluşturmuş, bütün mülkiyetleri ortak kullanım sistemi oturtmuş yani ayrı bir yönetim haline gelmiş bir bölgeyi kapatma kararı uygulamadı. Ardı ardına yapılan gösteriler sonunda taraflar, yani dönemin hükümetleri ve Christianialılar bir anlaşmaya vardı. Hükümet; elektrik, su ve ısınma faturalarını kendileri ödediği sürece burada kalabileceklerini söyledi. Tabi bir de vergi ödemeleri gerekiyordu. Ancak bu konuda anlaşma da 1991 yılında sağlanabildi. Önce 1987'de Danimarka yönetimi, Christiania'yı "sosyal deney" olarak kabul etti. 4 yıl sonra da ayrı bir toplam olarak onları "onayladı". Christianialılar da vergi ödemeyi kabul etti. Geçtiğimiz Mart ayında Danimarka polisinin düzenlediği baskınla tartışma yine alevlendi. Hükümet ve emniyet yetkilileri, operasyonun uyuşturucu satış ağını çökertmek için yapıldığını açıkladı. Christianialılar ise polisin operasyonunun arkasında "ticari" nedenler olduğunu söylüyor. Kentin tam ortasında kalan Christiania'nın 34 hektarlık arsasının çok değerlendiğini ve buradaki kışlaları yıkıp yerine lüks dev konutlar ve alışveriş merkezleri yapma planları olduğunu söylüyor. Danimarka hükümeti sonunda Christiania'ya özel bir statü tanıyacak yasa konusunda anlaştı. Üzerinde anlaşmaya varılan yeni yasa, bu "mini devletin" yönetimine bağımsız bir komisyon atanmasını öngörüyor. Birçok Christianialı da bu planı kendi isteklerine yakın olduğu için destekliyor.
Burcu Yakar
|
|
|
|
|
|
|
|
|