Zorlu'nun sitemi
Tüpraş'ın 1.3 milyar dolara Tatneft-Zorlu ortaklığına satışında son aşamaya gelinmişti. İki ortak, 28 Mayıs tarihine kadar Hazine'ye 1.3 milyar dolar yatıracaktı. Yatıracak mıydı? Son günlerin üzerinde en çok spekülasyon yapılan sorusu bu. Adeta papatya falı açılıyor. Ödeyecekler, ödeyemeyecekler. Dün Zorlu Holding'in Başkanı Ahmet Zorlu'ya sordum. Önce güldü ardından kendine has üslubu ile eleştirmeye başladı: "Kardeşim, biz takvime harfiyen uyacağız. En ufak bir aksilik yaşatmayacağız. Ama birilerinin, 'inşallah ödeyemezler' diye konuştuğunu görüyorum ve üzülüyorum. Biz sanayiciyiz. Değil elimizi, tüm gövdemizi taşın altına koyduk. Bu ülke için çalışıyoruz. Yani cephede aslanlar gibi çarpışıyoruz. Hani reklamlarda söylediğimiz gibi 'varlığımız Türk varlığına armağan olsun' diyoruz. Ama onlar bir kasa, bir masa ofislerinde, paradan para kazanmak için devamlı spekülasyon üretiyor. 'Kaos çıksın biz de para kazanalım' diye dedikodu yapıyorlar. Bak bu dedikoduların etkisiyle Tüpraş'ın hisse değerini 9 bin liraya düşürdüler. Biz bir hisseyi 12 bin liradan satın alıyoruz." Zorlu, o saatlerde gayet rahat ve keyifliydi. Nitekim, aynı dakikalarda Reuters Haber Ajansı, Tataristan Başbakanı Rüstem Minnihanov'un, 31 Mayıs günü Tüpraş'ın satışı nedeniyle düzenlenecek törende yer almak için Ankara'da olacağını duyuruyordu. Aradan birkaç saat geçti. Bu kez, Petrol-İş Sendikası'ndan bir haber ulaştı. Buna göre, Ankara 10. İdare Mahkemesi, Tüpraş'ın özelleştirilmesinin durdurulması için yapılan başvuruyu kabul ederek, 'yürütmeyi durdurma' kararı vermiş. Gerekçeli kararın detayları konuya ilişkin haberimizde yer alıyor. Ahmet Zorlu'yu tekrar aradım. Konuya ilişkin yeni bilgilendiği anlaşılıyordu. "Bir üst mahkemeye itiraz ederiz" diyebildi, fazla yorum yapmak istemedi. Ancak, hukuki belirsizlik devam ettiği sürece, 1.3 milyar doların Hazine'ye yatırılması mümkün gözükmüyor. Aslında yeri gelmişken, Tüpraş'ın 3 aylık kâr rakamlarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Tüpraş'ın 2004 yılı ilk çeyrek net kârı, 22 milyon dolar oldu. Geçen yıl aynı döneminde ise 114 milyon dolardı. Global Menkul Kıymetler, günlük bülteninde kâr düşüşünü şöyle açıkladı: "Kârdaki düşüş büyük ölçüde rafineri marjlarının tüm dünyada, geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde düşmesinden, biraz da yeni muhasebe standartlarından (özellikle enflasyon düzeltmesi) kaynaklandı. Geçen seneki yüksek marjlar, Kuzey Amerika'da normalden soğuk geçen kış nedeniyle artan taleple beraber Venezuella'daki grev ve daha sonra da Irak savaşı nedeniyle düşen petrol üretimi ve ürün stoklarından kaynaklanmıştı." Anlayacağınız, geçen yılın kâr rakamlarına bakın, 'Tüpraş ucuz satıldı' diyenlerin argümanı, bu yıl geçerli olamayacak! Çünkü bu olumsuz gelişmeye, 2005 yılında akaryakıttaki tam serbestleşme eklenecek. İsteyen dağıtım şirketi (bazı kurallara uymak ve yeterli şartları oluşturmak kaydıyla) akaryakıt ithal edebilecek. Yani bu özelleştirmenin kamu yararına uygun olmadığını savunanların, 2005 yılındaki yıkıcı rekabette Tüpraş'ın durumunu da düşünmesi gerekiyor. Artık gümrük duvarları ve tekelci yasalar Tüpraş'ı koruyamayacak. Hukuk anlayışımızın da AB sürecinde bu bakış açısıyla kendini yenilemesi gerekmiyor mu?
|