|
|
Zeynep'in anıları
* Bir gün babam beni beni köşke çağırdı. Manikürdeyim babacığım sonra deyince, birtakım adamlar Nezahat Abla'nın kuaför salonunu bastılar, adamlardan biri suratıma aseton sıktı. Ağlayarak annemi aradım. O akşam babamı gördüğümde yüzü gözü şişti.
* Jaguar olayı yeni patlamıştı. Caddede gazlarken ışıklarda mendilci bir çocuk gelip "Siliyim mi abla" dedi. Jaguarın kefaretini ödemek için "Esas ben sileyim mi?" diye sorup, çocuğu hamama götürüp güzelce bir keseledim. Çocuğun ailesi paniklemiş polise haber vermiş. Beni 18 yaşından küçük bir çocuğu alıkoymak suçundan içeri atıyorlardı ki, devreye sevdiğim bir bakan girdi, aileye para verip çocuğu evlatlık edindi. Aynı gün babam beni evlatlıktan reddetti.
* Davulcu Asım'la evlenmem de büyük sorun oldu. Babama bir atasözünü ispat etmek için Asım'la evlendim. Hani şu 'Kızını boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya kaçar' olan. Ayrıyeten ritm duygum çok kuvvetliydi, 'ritme duygularım boş değilse, ritm tutanına da olmaz' diye düşündüm herhalde. Tam olarak bilemiyorum. Ahmet kendini ilk özel televizyon Magic Box'un ilk canlı yayınında yakmaya karar verdi. Meğer o sırada reklama girilmiş. Ahmet'i Cem Uzan söndürmüş. Sonradan duyuyorum.
* Bizi kıskananlar çok oldu. Çekemediler. Mesela bir zamanlar bir parti bile kuruldu bizi çekemeyenlerce. Adı da neydi bakayım? Hah buldum. "Davulu delen Jaguar partisi"... Gülmekten tıkanmıştım da hastaneye zor yetiştirmişlerdi. Hey gidi.
* Annemle hep çok eğlenmişimdir. Hep babamın yaptıkları konuşuluyor. Telekomünikasyon, bilgisayarlar falan. Annemle ben olmasaydık gece hayatı bu kadar canlı olur muydu? Bugün Laila ve Reina varsa bizim sayemizdedir.
|