Mankenlik disiplin gerektirir
Naomi, Cindy, Kate, Linda gibi mankenlerin dünyada ün yapmasının nedeni, mesleklerinin bir 'karakter' olduğunu bilmeleridir. Sanırım ülkemizdeki sorun, manken olmayanların 'manken' adı altında diğerlerinden ayırt edilememesi.
Yoğun bir hafta bitti benim için. Hafta bitti ama, yoğunluk bitmedi. Ekibimle birlikte yarın Ankara'ya gidiyoruz. Keyifli bir koşturmaca bekliyor orada bizi. Çarşamba günü Amerikan Büyükelçiliği'nde Meme Kanseri Vakfı yararına 2004 ilkbahar-yaz couture koleksiyonumu sunacağım. 32 parçadan oluşan koleksiyon, ayakkabıları ve aksesuvarlarıyla... Bu kadar eşyanın Paris'e, Lizbon'a uzun bir yolculuk yaparak, sonunda özel bir gecede ülkemde sunulacak, izlenecek olması fikri beni heyecanlandırıyor. Bir defilenin yakından izlenmesi çok farklıdır. Bir müzisyeni televizyonda izlemekle, canlı performansını izlemek arasındaki fark gibi. Tasarımcının gerçek performansını gösterebildiği yer bence podyumdur. Podyumda koleksiyonun, dekorun, müziğin yanı sıra, özellikle couture defilerde kıyafetleri sunan mankenlerin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.
90'LAR VE TOP MODELLER Mankenler ve mankenlik ile ilgili şöyle bir düşündüğümde, 90'lı yıllar tam anlamıyla top modeller dönemiydi. Naomi, Cindy, Kate, Linda gibi dünyaca ünlü isimler oldu ve birçok ülke kendi top modellerini öne çıkardı. Bu isimlerin top model olarak bilinmesinin en önemli sebebi ise, sadece kıyafet taşımaktan daha fazlasını sunabilmeyi, görünümleri dışında mankenliğin bir yetenek, karakter olduğunu bilmeleridir. 90'lı yıllarda başlayan top model furyası artık sona erdi. Bu dönemlerin mankenliğinin moda sektörüyle doğru orantılı gelişimi önemli ve gerekliydi. Bir modeli iyi yapan, farklı kılan en önemli özellik, çalıştıkları tasarımcıları, fotoğrafçıları anlamaları, onların çalışmalarını kavramaları ve bunu yansıtabilmeleridir. Ülkemizde de moda sektörüne paralel olarak mankenlikte bir disiplin içerisine yapılanmaya, çekimleri, defileleri takip ettiğimiz dönemlere doğru yöneliyoruz.
ULUSLARARASI İSİMLER VAR Bir mankenin podyumda yürüyüşü, tavrı ve koleksiyonun ruhunu anlayabilmesi ne kadar önemliyse, tasarımcının, kıyafetlerini taşıyacak, çalışmasının özelliklerini yansıtabilecek mankenleri seçebilmesi de o kadar önemlidir. Mankenlik kolay bir meslek değil. Disiplin, motivasyon, enerji gerektiriyor. Ülkemizde de bu özelliklere sahip uluslararası podyumlarda yer alabilecek isimler var. Sanırım ülkemizdeki sorun, manken olmayanların 'manken' adı altında değerlendirilmesi, diğerlerinden ayırt edilememesi...
HER ZAMAN BİRİNCİ VARDIR Geçtiğimiz hafta bir tasarım yarışması vardı. Tasarıma dair en keyif aldığım noktalardan biri, hangi alanda olursa olsun evrensel olan, geniş, ortak noktalarda birleşen, ama farklı bakış açıları taşıyan insanlar. De Beers grubunun pazarlama kolu 'Diamond Trading Company' tarafından düzenlenen Tria Tasarım Yarışması'ydı katıldığım... Pırlantalı mücevher tasarımında yaratıcılığa teşvik eden bu yarışmada, 11 finalist arasından Necibe Darcan tarafından tasarlanan ve Molu Mücevher tarafından üretilen 'tria gerdanlık' birinci oldu. Jüri üyeleri arasında olduğum bu yarışmada, tasarımların hepsi birbirinden değerli ve özeldi ama yarışmalarda her zaman bir birinci vardır. Bu tür organizasyonları düzenleyen, destekleyen tüm kurum ve kuruluşların, ülkemiz için bir misyon üstlendiklerini düşünüyorum. Bu yöndeki çalışmaların ülkemiz için büyük önem taşıdığının bilinci içinde olabilmeleri, tasarıma, fikirlere, kimliklere önem vermeleri sonucu inanıyorum ki, Türkiye'nin genç nesilleri dünya platformlarına daha çok yer alacak...
Dilek HANİF
|