|
|
|
|
Kanat seslerinin izinde
Türkiye'deki en büyük doğa fotoğrafları albümüne sahip olan Serhan Oksay, ikinci kuş albümünü çıkarmaya hazırlanıyor. Oksay, 24 yıldır kuşları gözlemliyor ve fotoğraflıyor
Kadir Has Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyeliği yapan, aynı zamanda rektör danışmanlığı görevini de yürüten Oksay, fotoğrafçılığı ve akademisyenliği bir arada götürüyor. Dünyanın dört bir yanındaki kuşları fotoğraflayan ve ilk albümü "Zümrüd-ü Anka'yı Ararken" ile beğeni toplayan Serhan Oksay, fotoğrafa olan ilgisinin üniversite yıllarında başladığını söylüyor: "Kuşlar, kelebekler, böcekler, mantarlar, çiçekler hemen hemen tüm doğal objeler ilgi alanıma giriyor. Kuşların dışında fotoğraf arşivimde çok sayıda manzara ve belgesel nitelikte fotoğraflar da yer alıyor." Doğa fotoğrafçısı Oksay, ilk albümünde çektiği binlerce fotoğraf arasından sadece 20'sine yer vermiş: "Her fotoğrafın arkasında o sayfadaki kuşla ilgili coğrafi yayılımı, yaşam alanı ölçüleri gibi bilgiler, hem Türkçe hem de İngilizce olarak yer alıyor. Albümün en arkasında ise Türkiye'de yaşayan veya göç sırasında gözlenebilen 436 türün Türkçe ismi bulunuyor." Oskay, Türkçe Kuş İsimleri Listesi'nin diğer kuş gözlemcileri ile birlikte hazırlandığını ve iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu vurguluyor: "Ankara Kuş Gözlem grubunun girişimleriyle, isimlendirmeyle ilgili olan diğer kuş gözlemcisi arkadaşlarımızın derlediği listeleri birleştirdik ve sonunda Türkiye'deki tüm kuş türlerini kapsayan listeyi oluşturduk. Kuş isimleri listesi 1996 yılında literatüre girdi." Birinci albümünün sponsorlar desteğiyle yapıldığını bildiren Oksay, albümün okul kütüphaneleri için ücretsiz dağıtıldığını belirtiyor: "Albümün 7-10 bin dolar arasında bir maliyeti var. İkinci albümün de geniş bir kitleye ulaşabilmesi için sponsor gerekiyor." Kuşlar veya kelebekler gibi hareketli canlıları fotoğraflamanın çok zor olduğunu kaydeden Serhan Oksay bir kuş fotoğrafı çekmek için karda, yağmurda, güneşin altında saatlerce beklediği zamanlar olduğunu itiraf ediyor. Hatta kuşları fotoğraflamanın tehlikeleri bile var: "Kuşlar durup size poz vermezler, mümkün olan en kısa sürede, en uzağa kanat açarlar. Bir kuşu kabul edilebilir ölçüde kadraja almak için ona sezdirmeden, ürkütmeden oldukça yakın bir mesafeye erişmek gerekiyor. İstanbul Kemerburgaz tarafında eski kum ocaklarının bulunduğu ancak şimdi sulak alana dönüşmüş olan bir bölgede cılıbıt yavrusu görmüştüm. Kumsal üzerinde yavaşça yürüyüp ona makul ölçüde yaklaştım, fotoğraf çekimi bittiğinde kasıklarıma kadar kuma saplandığımı fark ettim. Burası sinsi bir bataklıktı. Bir ağaç parçasına uzanarak kurtuldum." Oksay'ın doğal ortamda gözlemek ve fotoğraflarını çekmek istediği birçok kuş türü de var: "Kızılcahamam ve çevresinde görülebilen kara ve sakallı akbabalar ile Doğu Karadeniz'de bulunabilecek huş tavuğu ve orman horozunu görüntülemek istiyorum. Yurtdışında ise Amazonlarda Ara papağanlarını, Japon turnalarını, Yeni Zelanda ve Papua Yeni Gine'de cennet kuşlarını çekmek istiyorum."
Özlem Eroğlu MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|