| |
|
|
Bir araba güüm diye!..
ÖNCEKİ gece 03.00 sularında yayından çıkıp Sefaköy'den merkez binamıza, Balmumcu'ya geldim. Tam ana kapıya yanaşmak üzereydim ki son model üç araç korkunç bir süratle geçip gittiler Beşiktaş istikametine. Yarış yapıyorlardı güya. Sonra tam inecektim ki, kuvvetli bir fren sesi, ardından da büyük bir patlama duyuldu. Tekrar arabama binip hızla ilerledim sesin geldiği yöne. 3-4 dakika sonra tam yokuşun bitimine doğru gelmiştim ki yarışan o otomobillerden biri asfaltın sol şeridinden başlayıp, kavis yaparak sağa giden simsiyah bir fren izi bırakmış yola. Ağlaşan kızlar!.. Ardından da önce kaldırıma, sonra cılız birkaç ağaca, sonra beton direğe çarpmış parçalanmış. Feryat figan ağlaşan iki genç kız gördüm kaza yapan cipin yanında. Direksiyonda ise kan revan içinde genç bir adam vardı. Fena yaralanmıştı. Hemen gerekli yerlere haber verdik. Şükür ki emniyet kemeri takılıydı ve bu kemer canını kurtarmıştı onun. Şimdi bu basit önlemi almayıp canıyla kumar oynayanlara ricam olacak. Bakın bakalım kaza anında ne oluyormuş. Ondan sonra kemer takıp takmamak paşa gönlünüzün bileceği iş; Saniyeler içinde Bir otomobil 80 km sabit hızla duvara çarparsa olayın sonraki gelişimi şöyle olur: Çarpışmadan 26 milisaniye sonra ön tamponlar araca gömülür. Araç kendi ağırlığının 30 katı kadar bir kuvvetle frenlenir. Sürücü ve yolcular kemer ile bağlı değillerse 80 km sürat ile araç içinde harekete devam ederler. 39 milisaniye sonra sürücü koltuğuyla beraber 15 cm öne doğru fırlamıştır. 44 milisaniye sonra sürücü göğüs kafesiyle direksiyona çarpar. 50 milisaniye sonra araç ve içindekiler üzerinde etkiyen yavaşlatıcı kuvvet 80 G'ye ulaşır (yani kendi ağırlıklarının 80 katı büyüklükte bir kuvvet üzerlerinde etkir). 68 milisaniye sonra sürücü 9 tonluk bir kuvvetle gösterge paneline çarpar. 92 milisaniye sonra sürücü yanındaki yolcuyla beraber aynı anda kafasını ön cama çarpar, yolcu bu çarpmayla kafasına ölümcül bir darbe alarak camdan dışarıya fırlar. 100 milisaniye sonra direksiyon tarafından tutulan sürücü tekrar aracın içine düşer, o anda ölmüştür.. 110 milisaniye sonra araç yavaşça geriye çekilmeye başlar. 113 milisaniye sonra sürücünün arkasında oturan yolcu sürücü seviyesine yükselir ve kafasıyla sert bir darbe yapar aynı anda kendisi de ölümcül bir darbe almıştır. 150 milisaniye sonra tekrar sessizlik egemen olur cam, çelik, plastik parçaları yere düşer. 200 milisaniyeden daha kısa bir süre içinde her şey biter. Ortaya çıkan enerji inanılmazdır. 80 km/h hızda ortalama 1 ton ağırlığındaki bir otomobili 30 metre yukarıya fırlatabilir.
|