kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Çocuğu kurtarmak

Sermaye birikiminin kirli yüz hatlarında, çocukların kararmış, sararmış, çocukluğunu gömmüş ama çocuk çocuk parlayan gözleri de vardı.
Nasıl, bugünün gelişmişlerinin tarihine "kendi çocukları"nın berbat koşullarda çalıştırılması yazılıysa, yoksul ülke çocuklarının alnına o yazı hep kazındı.
Elbette, yoksul bir çocukken çalışan ve yoksul bir baba olanların yoksul çocuklarının çalışmasının, çalıştırılmasının tek sorumlusu gelişmişler değil!
Hatta onlar, "steril" bir dünya adına, "etik işletme"nin "halkla ilişkiler" seferberliğinin bir parçası olarak, çocuk işçi kullanımıyla mücadeleye bile koyuldular.
Hint pamuk tarlalarındaki çocukları yıllarca sermaye yapan Unilever, Monsanto gibi büyük şirketler, şimdi "çocuk çalıştırılması"na karşı seferber!
Hazır giyimin parlak firması GAP, 50 ülkede kendilerine mal üreten 3 bin fabrika ve atölyede çocuk emeği kullanan üreticilerle ilişki kestiğini ilan ediyor.
Neredeyse bütün ülkeler, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun, çocuk emeğini yasaklayan 138 sayılı sözleşmesini imzalamakla övünüyor.
Bizim gibi.

***

Ancak, çocuk emeği kullanımı, sadece kötü niyet, dolayısıyla "iyi niyet" meselesi mi?
"Kölelik" tasnifine giren 6 milyon, "fuhuşta" 2 milyon, "askeri çatışmalarda" 300 bin, "alınıp satılan" 1.5 milyon, "suç örgütlerinde" 500 bin kadar çocuğun bulunduğu bir dünyayı paylaşıyoruz.
Bu tasnifler içimizi acıtıyor. Lakin, milyonlarca çocuk, kirli faaliyetlerin değil, "temiz, dürüst" işlerin, ailenin emekçileri; ebeveynlerin isteği veya zorlamasıyla, ama evlerine bağlı işçiler.
Birçoğu, Diyarbakır'da Sosyal Hizmet Uzmanı İsmail Sarı'nın araştırmasının gösterdiği gibi (79 ilkokulda 8 bin 775 çocuk) hem okula gidiyor, hem bir şekilde çalışıyor.
Onlar 8 yıllık eğitimin öğrencileri ve istatistiklere "çalışan çocuk" olarak da girmiyor.
8 yıl öğretimin mecburiyeti kadar, sokaktan gelecek üç kuruşa mahkumiyetin de çocukları onlar.
Dünya çapında, tarladan sokağa, aile içi bedava emek yahut ucuz işçi olarak çalıştırılan 250 milyon çocuğun eve ve okula çivilenmesiyle sorun çözülmüş mü olacak?
Çocuğun "mecburi-gönüllü" çalışmasının, ilk fırsatta okulu bırakmasının temel nedeni yoksulluk üstüne kafa, yürek ve kaynak yormadan, "çocuk emeğinden arındırılmış steril dünya"nın yoksul, işsiz, mesleksiz anne-babaları için ne yapılabilecek...
Ki onlar çocukları için bir şeyler yapabilsin!
Bugünü kurtarmak için çırpınan, çocuğunun emeğiyle yahut üç paket mendil cirosuyla bir fazla ekmek uman ailelere, ILO sözleşmesi, çocuk hakları, eğitimin önemi, yarının ufukları nasıl anlatılacak?

***

ILO'nun bu yıl yayınladığı "Her çocuğa yatırım yapmak: Çocuk işçiliğinin yok edilmesinin maliyet ve karı" başlıklı araştırma diyor ki:
2020'ye kadar dünya çapında 760 milyar dolarlık bir eğitim harcamasıyla, 2020'den itibaren dünya gelirine net katkı ortaya çıkar. Nihai olarak bu yatırımın getirisi, ortalama 6.7 katı bulur, 5 trilyon dolara ulaşır.
Öngörülen yıllık küresel eğitim harcaması, yoksul ve orta gelirli ülkelerin askeri harcamalarının beşte biri, yıllık borç ödemelerinin ise yüzde 9.5'i kadardır.
Çok güzel!
Mümkün olabilecek bu tercihin "bu dünyada" mümkün olabileceğine inanır mısınız!
Ya da sadece çocukları çalışmaktan kurtararak "çocukların kurtulacağı"na?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Siz bugün Meclis'te olsaydınız...   / 25-05-2004
 Çocuğu kurtarmak   / 24-05-2004
 Türkiye'nin vicdanı, hükümeti ve kurmayları   / 23-05-2004
 Perdeli gözlerle ne kadar eminiz her şeyden!   / 21-05-2004
 Ölçüsünce pirinç, kararınca yağ!   / 20-05-2004
 Belki de asıl tarihi karar budur!   / 19-05-2004
 15 milyar dolarlık meraksızlık   / 18-05-2004
 Bağımsız ama bitkin!   / 17-05-2004
 C-4'teki parmak izlerinin meçhul tarihi   / 16-05-2004
 Ülkenin bütün imajcıları birleşiniz!   / 14-05-2004
MEHMET TEZKAN
İstanbul nasıl bir kent?
Meğer ne çok mağdur varmış..
EMRE AKÖZ
Ünlü başka, marka başka
Marka kelimesini son zamanlarda...
UMUR TALU
"Dipsiz medya"nın kara sularında...
Dipsiz Kuyu, içinden...
ABD bir yıl daha Irak'ta
ABD Başkanı George W. Bush, ardı ardına patlayan "Irak skandalları"...
Git-gel Selanik 9 saat
Komşu Yunanistan’la yakınlaşma, ticari ilişkilere yansımaya başladı:...
Reklam değil iş yapacağız
Reklam değil iş yapacağız
Sabah'ı ziyaret eden Keçeci, "Sessiz çoğunluğun sesiyiz. Seçimi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.