kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Pierre Van Hooijdonk

Van Hooijdonk, bir oyuncunun bir takımı ve binlerce taraftarını nasıl değiştirebileceğinin, nasıl yönlendirebileceğinin ve hatta nasıl eğitebileceğinin en güzel örneğini verdi.

Hasta Galatasaraylı ağabeyimiz Hasan Cemal artık Fenerium mağazasına gidip "Üç yıldızlı forma" soramayacak, çünkü Fener de bu yıl üçüncü yıldızını taktı.
Her yıl yeniden tekrarlanan bu yarışı bu yıl Fenerbahçe kazandı, bir taraftar olarak ben de çok mutlu oldum.
Bu elbette bir takım başarısıydı. Başkan Aziz Yıldırım'ın kararlı politikası, Teknik Direktör Daum'un sınırlı kadrosuna göre oluşturduğu oyun tarzı ve oyuncularda oluşan takım ruhu bu başarıyı getirdi.
Ben burada bu kadrodan bir kişi üzerinde durmak istiyorum. O isim Fenerbahçe'nin havasını değiştiren Hollandalı yıldızı Pierre Van Hooijdonk.
Van Hooijdonk, bir oyuncunun bir takımı ve binlerce taraftarını nasıl değiştirebileceğinin, nasıl yönlendirebileceğinin ve hatta nasıl eğitebileceğinin en güzel örneğini verdi.
Bu sezon başında Fenerbahçe'nin Gaziantep'i 3-1 yendiği maçta farkını ilk kez gösterdi Hollandalı yıldız. Sahaya şemsiyeden ayakkabıya kadar her türlü yabancı cismi cömertçe gönderen seyircileri sakinleştirmeyi başardı. Aslında o maç, Türkiye'de futbol sahalarının nasıl olmaması gerektiğinin çarpıcı örneklerinden biriydi.
Van Hooijdonk bu tavrını her maçta sürdürdü. Onun bu tutumu seyirciyi gerçekten etkiledi. Sahaya inen plastik su bardağı sayısı hızla azaldı. Son Ankaragücü maçı ise eğitimin hedefine ulaştığının göstergesiydi. Takım Ankaragücü'ne karşı 1-0 yenik oynarken sahaya atılan bir şişe suya Hooijdonk açık tepki gösterdi. İkinci tepki ise binlerce taraftardan geldi ve bir daha bir tek su şişesi yollanmadı sahaya.
Bu olay bile bu oyuncunun aldığı parayı hak ettiğinin en açık göstergesiydi.
Futbol, hafta sonu keyifle vakit geçirilmesini sağlayan bir oyun. Bir takımın her maçını kazanması, her yıl şampiyon olması mümkün değil. Öyle olsa zaten çekişme, heyecan kalmaz, kimse de maç izlemeye gitmez.
Türkiye'de henüz bu oyunun keyifle izleme kısmını yeni yeni öğreniyoruz. Kaybeden ama mücadele eden takımımızı alkışlamayı yeni yeni öğreniyoruz. Van Hooijdonk'un önemi de burada ortaya çıkıyor.
Attığı frikikler, takım arkadaşlarıyla yardımlaşması, müdafaaya gelip çizgiden top çıkarması, maç boyunca verdiği mücadeleyle seyircinin saygısını kazanmış bir isim o.
O nedenle seyirci onu bir oyuncudan fazla bir şey olarak görüyor. Onu kızdırmak, üzmek istemiyor.
Onun ellerini iki yana açıp tribüne dönmesi çok şey ifade ediyor. Şükrü Saracoğlu Stadı'nın ligin başındaki görüntüsüyle sonundaki görüntüsü arasındaki farkın mimarı o.
Fenerbahçe'ye kazandırdığı bir şampiyonluğun çok ötesinde.
Tuttuğu takım ne olursa olsun gençler için örnek bir model o. İşini iyi yapan, rakibine saygı duyan ve sonucunda da iyi para kazanıp iyi yaşayan biri.
Fenerbahçe Kulübü Türkiye'ye böyle bir örnek futbolcu getirerek en büyük başarıya imza attı bence. Çünkü o tek başına kazanmanın değil, rakibe saygı duyarak, kurallara uyarak kazanmanın daha önemli olduğunu gençlere gösterdi.
O, tribünleri Avrupa Birliği'ne uyum sürecine soktu. Bu, kazandırdığı kupadan çok daha önemli.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Amerikan seçiminin önemi   / 18-05-2004
 Özgürlük veya düzen   / 17-05-2004
 Pierre Van Hooijdonk   / 11-05-2004
 Çağdaş bir hukuk düzenine doğru   / 10-05-2004
 Amerika kaybediyor   / 07-05-2004
 Erkek iktidarı   / 06-05-2004
 Kadın ve iktidar...   / 05-05-2004
 Banka-medya-siyaset   / 04-05-2004
 Uygarlığınız batsın...   / 03-05-2004
 Unutmayın hukuk herkese lazım   / 30-04-2004
ERGUN BABAHAN
Tartışarak ilerlemek
Şu anda Türkiye'de imam hatipliler...
ERDAL ŞAFAK
Cumhuriyetin çimentosu
Topu topu 20 kişiydiler 85 yıl...
MANSUR FORUTAN
Kadının detaycılığı erkeğin erken ölümüne...
MEHMET BARLAS
Kronometre yerine neden kronoloji kullanılmaz...
ÖMER ÇELİK
Özgür bir gelecek ve laik değerler
ABD Dışişleri Bakanı...
SAİT GÜRSOY
Katsayıları bırak... Derslere bak
YÖK devlet, vakıf...
REFİK DURBAŞ
Korsan, yine iş başında mı?
Sonunda bu da oldu...
SAVAŞ AY
Adana'da Çocuk Üniversitesi var heyoo!..
İki gündür...
HINCAL ULUÇ
..Ve "Cennet" Kıbrıs!..
Bir kâbus gecesini ve bu geceyi...
Fatih zirvesi
Fatih zirvesi
Canaydın’ın Rebrov ve Petkov’u da istediği yemekte naklen yayınlar da...
Ali Sami Yen'i al, Seyrantepe'yi ver
Ali Sami Yen'i al, Seyrantepe'yi ver
Canaydın ve Arkan, Başbakan Erdoğan'ı bugün ziyaret edecek ve stat...
Köşk'ten veto mesajı
Köşk'ten veto mesajı
Sezer, 19 Mayıs mesajında, Köşk'te bekleyen YÖK Yasası'nı veto...
'Arjantin' benzetmesi
'Arjantin' benzetmesi
Erdoğan, "Bir Arjantin olmadıysak, bu sağlam aile yapımızdan...
Aileden uzaklaşır, konuşması değişir
Aileden uzaklaşır, konuşması değişir
Psikiyatrist Arif Verimli, çocukların bağımlılıklarını iki yıl...
AB vicdani ret istedi
Avrupa Birliği Denetleme Raporu'nda askerlik yapmak istemeyenlere...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.