İstanbul'un çeşitli semtlerinden 20 kişi, farklı tarihlerde "Dolandırıldım" diye savcılığa başvurdu. Hepsi de aynı emlakçı tarafından 30-40 bin dolar komisyon istemiyle icraya verilmişti.
İstanbul'un çeşitli semtlerinden 20 kişi, farklı tarihlerde "Eyvah dolandırıldım" diyerek avukata başvurdu. Hepsi de aynı şeyi söylüyordu, "Ev satın almak için Aktif Emlak'a gittim. Bana yer gösterme belgesi adı altında, üzeri kurşun kalemle karalanmış bir kağıt imzalatıldı. 'Üzerini biz sonra doldururuz' dendi. Emlakçıdan daha sonra ses seda çıkmadı. Aradan yıllar geçti, altında benim imzam olan "Alıcı müşteri komisyon taahhütnamesi" yazılı bir belge dayanak gösterilerek 40 bin dolarlık icra takibi başlatıldı. Oysa benim imzaladığım belge bu değildi." Olay, okurlarımızdan Hakan Yener'in mektubuyla ortaya çıktı. Yener, 1998 yılında mal sahibinden daire aldı. 5 yıl sonra Aktif Emlak'tan gelen tebligatta, daireyi kendilerinin gösterdiğini belirterek komisyonu faizleriyle talep ediyorlardı. Şirket, Hakan Yener'in eşi Hatice Yener tarafından imzalanan bir sözleşmeyi de dayanak olarak göstermişti. Evet imza Yener'in eşine aitti, ama onlar böyle bir belgeyi imzalamadığından emindi. Olay Cumhuriyet Savcılığı'na aksettirildi. Hakan Yener, avukatı Canan Karaağaç aracılığıyla olayı savcılığa aksettirdiğinde anlaşıldı ki, aynı Aktif Emlak'tan şikayetçi çok sayıda mağdur vardı. Hepsi aynı konuya itiraz ediyordu. Hiçbiri komisyon taahhütnamesi imzalamamıştı.
İLK BAŞVURU Olayla ilgili ilk başvuruyu, 3 ayrı mağduru savunan Avukat Selda Baykal yaptı. Mağdurlar, Gül Nurcan Yaşar, Seher Yücel ve Saime Suveren'in ulaştığı Baykal'ın başvurusu üzerine olay açığa çıkınca mağdur sayısı 20'ye ulaştı. Avukat Selda Baykal, olayın gelişim sürecini şöyle anlattı: "İstanbul'un çeşitli semtlerinden mağdurlar var. Bunların tamamı sosyo ekonomik düzeyi yüksek insanlar. Hepsi de yıllar önce Aktif Emlak adlı şirketle konut almak ya da satmak talebiyle bir şekilde ilişkiye girmiş. Şirket, mağdurlara o tarihte yer gösterme tutanağı adı altında bir kağıt imzalatmış. 'Siz şimdi bunu imzalayın, biz büroda düzeltiriz' demişler. Ama bu tutanak kurşun kalemle yazılmış, müvekkillerimiz de iyi niyetle altını imzalamış. Sonra bu belgelerin üstü ofiste silinerek 'Alıcı Müşteri Komisyon Taahütnamesi' olarak yeniden düzenlenmiş. Bu taahhütnamede de müvekkillerimiz bir emlak satın almış ve komisyonunu ödememiş olarak gösteriliyor."
YILLARCA BEKLENDİ Tüm olaylarda ortak olan bir başka nokta daha var. Şirket, 1998, 1999, ya da 2000 tarihinde gerçekleştiğini iddia ettiği satış işlemi için icra takibini yıllar sonra başlatmış. Bu arada Beylikdüzü'nde, Kartal'da, Florya'da aynı isimde emlak büroları açılıp İstanbul'un dört bir yanında mağdurlar yaratılmış. Avukat Selda Baykal, imzalarla ilgili hukuki dayanağı da şöyle özetliyor: "Hukukta 'Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması' diye bir tabir var. Bu mağdurları savunurken bu dayanaktan hareket ediyoruz. Ayrıca, satış işlemi yapıldığı iddia edilen gayrimenkullerle ilgili vergi dairesinde bir kayıt yok." Mağdurlar, ödeme emri kendilerine ulaştıktan sonra 7 gün içinde itiraz ederek icra takibinin durmasını sağladı. Karşı taraf, yani Aktif Emlak'ı temsilen Özgür Coşkun, Hakkı Coşkun ve Hakkı Demir, itirazın iptali için ticaret mahkemesine başvururken, mağdurlar da ceza mahkemesine başvurdu. Dava sürüyor ve her gün yeni mağdurlar ekleniyor.