|
Bu Tarantino çok fantastik
|
|
Mizah ve aksiyonun bir arada olduğu "Van Helsing" filmi gösterime girdi
Her yaştan çocuklar, uykularında rüya yerine kabus görenler, canavarlara sempati besleyenler yaşadı! Sinemanın fantastik Tarantino'su yönetmen Stephen Sommers'ın "Van Helsing" filmi tam size göre. Genç Hitler ve Şeytana Karşı haftanın diğer filmleri...
*** Fantastik meraklıları bu filmi çok beğenecek
Her yaştan çocuklar, uykularında rüya yerine kabus görenler, hayal gücünün yarattığı tüm canavarlara özel bir sempati besleyenler... Hepinize gün doğdu. "Van Helsing" tam size göre
Fantastik bir dünyayı gerçek dünyanın yerine geçirmeye bayılanlar için ideal bir film, Van Helsing... Karşımızda, tüm bu dediklerimi tahmin ötesi biçimde toplayıp zenginleştiren yeni bir film var... Elbette 'mantık, önce mantık' diyenler, her fantastik masal karşısında öncelikle 'saçma' lafını kullanmayı sevenler, yeminli özel efekt düşmanları da, tersine bu filmi sevmeyecek. Doğrusu film de tam bir yeni zengin işi: Özel efekt olmayan hemen hiçbir sahne yok, fantastik dozu aşırı yüksek, hiçbir şey dur-durak bilmiyor ve insan nerdeyse normal bir sahne görüp biraz nefes alayım diye çırpınıp duruyor. 19. yüzyılda, türlü-çeşitli canavarların tehdidi altındaki bir dünyada kötülüğe savaş açmış olan ve bu arada ünlü roman kahramanı Dr. Jekyll'i Bay Hyde'a dönüşmüş en korkunç haliyle Notre Dame katedralinin tepesinde haklayan 'vampir avcısı' Van Helsing'in, Transilvanya'nın karanlık ikliminde Dracula ve çetesini yok etme savaşını anlatıyor film. Aslında birçok filmden esinler, hatta açıkça alınmış sahneler var. Baştaki o görkemli siyah-beyaz açılış bölümü, özellikle Frankenstein ve Dracula serisinin tüm filmlerini adeta özetleyip toparlayan ve o filmleri bilmeyen bir yeni kuşağı o atmosfere sokmayı başaran bir bölüm. Hemen ardından bunlara bir üçüncü ürkünç kahraman, Kurt Adam da ekleniyor. Arkasından yine bildik şeyler geliyor. Örneğin, yardımcısı rahip Carl'ın Van Helsing'e yeni bulduğu silahları tanıtması, sanki bir James Bond filmindenYarasaların insanlara saldırması "Kuşlar"dan Kahramanımızın iki sütunu kırması "Samson ve Dalila" dan... Buza gömülü yaratık, "Batman ve Robin"deki Arnold Schwarzenegger'in Mr. Frost kişiliğinden... Finalde Van Helsing'in Anna'nın cesedini yakması "Vikingler"den vs.
MİZAH KARTINI İYİ OYNUYOR Demek ki "Mumya" serisiyle tanıdığımız Stephen Sommers, tüm bu filmleri izlemiş ve onlardan esinlenmiş. O da sanki bir tür Quentin Tarantino. Fantastik sinemanın Tarantino'su. Özgün yaratış yerine sinema tarihinden beslenen, çok çeşitli esinleri bir potada eritip kişisel bir şey yaratmaya çalışanlardan.... Ama bu karışım, en azından bu kez başarılı oluyor. Çünkü Sommers, biraz da Tarantino gibi, mizah kartını iyi oynuyor. Filmin üzerinde yükseldiği iki ayaktan biri aksiyonsa, öbürü de mizah. Sürekli bir gülmece, hatta ironi duygusu, anlatılanlarla hafiften de olsa dalga geçildiğini hissettirir gibi oluyor. Örneğin Frankenstein'ın (doktorun değil, yarattığı canavarın) böylesine insancıl ve de komik gösterildiği başka bir film var mı? Ve böylece film, sonuç olarak çizgi-roman dünyasının o kendine özgü neşeli, matrak, abartmalı estetiğine ulaşmayı başarıyor. Bu filmden büyük keyif almanın tek yolu, çok ciddiye almadan izlemek, amaçladığı büyük eğlencelik, şamata ya da sirk duygusunu hiç gözden kaçırmamak. Öyle yapıldığında, hem benim birkaç örneğini verdiğim sinema tarihiyle ilişkiler olayı hoş bir bulmaca haline dönüşebilir. Hem de, gerçek bir özen, emek, yetenek ve de dev bir bütçe (160 milyon dolar) ile ortaya çıkmış bu görkemli eğlenceliğin yalnızca çocuklara bırakılmayacak kadar düzeyli olduğu gerçeği, güneş gibi ortaya çıkabilir. İyi keyifler...
|