|
|
|
|
|
|
Yeni doğana işitme testi şart
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ömür, doğumdan sonra bebeklerde görülen ve ailelerin fark edemediği işitme kayıplarının büyük sorunlara yol açtığını açıkladı. İşitme sorunu genelde ilkokul çağında öğretmenler tarafından anlaşıldığında, tedavide geç kalınmış oluyor
Son yıllara kadar, çocukların işitme kaybının olup olmadığı ile ilgili bilgiler, özellikle çocuklar belirgin cevaplar verme yaşına gelene kadar elde edilemiyordu. Doğuştan işitme kusuru olan çocuklarda konuşma geciktiğinden, hastalık daha uzun süre teşhis edilemeden kalıyor, bu çocuklar ileriki yaşlarda konuşma kayıplarının yanı sıra, sosyal zekâlarında bazı sorunlar yaşıyordu. Günümüzde, çocuklarda işitme kaybı görülme sıklığı 1000'de bir. İşitme kayıpları çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkiliyor. Erken ve düşük tartılı doğan, sarılık geçiren, ağır antibiyotik kullanması gereken çocuklar, işitme kaybı açısından risk altında. İşitme kayıplarının erken saptanması, çocuğun yaşam kalitesi ve geleceği açısından çok büyük önem taşıyor.Yeni doğan bebeklerin işitme taraması sadece birkaç dakikayı alıyor. Test sırasında bebeğe bir seri yumuşak 'klik' sesi veriliyor, bu sese kulaktan elde edilen reaksiyon gözleniyor ve değerlendiriliyor. Dikkat edilmesi gereken konu, risk altındaki bebeklerin tek bir teste tabi tutulmamaları gerektiği.
ÇOCUĞUNUZLA KONUŞUN ME&Di Kliniği'nin Direktörü Prof. Dr. Mehmet Ömür, "Çocuk etrafındakiler konuştuğu için konuşmayı öğrenir. Normal bir çocukta konuşma fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimin mükemmel bir göstergesidir. Konuşma sırasında tüm vücut işleme katılır. Sağlıklı bir kulak, bir beyin, akciğer, gırtlak, boğaz ve burun, ağız ve dişler, mimik kasları gibi birçok organ işe karışır. Bunlardan bir tanesi sorunlu ise, konuşmada da mutlaka sorun çıkacaktır" diyor. Anne-babaların işitme engelli çocukla sürekli konuşması gerektiğini de vurgulayan Ömür, "Çocuğun konuşması ancak böyle gelişir. Anne-babanın kendilerinde sinirsel tipte işitme kaybı varsa, çocukta da olma riski yüksektir. Hamilelikte geçirilen kızamıkçık, sifilis, herpes, toksoplazma ve sitomegalovirus gibi hastalıklar bebeğin işitme kaybı ile doğmasına neden oluyor" diyor.
SİNSİ SEYREDEN HASTALIK Kulak kepçesinde, dış kulak yolu kanalında, hatta çocuğun başında ve yüzünde şekil bozuklukları olup olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Bu tip şekil bozukluğu olan çocuklara mutlaka işitme testleri yaptırılması, ilk önerilen yol. Bir buçuk kilogramın altında doğan bebekler ve doğum sarılığı geçirenler risk altında. Kullanılan bazı ilaçlar da işitmeyi bozabiliyor. Menenjit (beyin zarı iltihabı) kalıcı işitme kayıplarına neden olabiliyor. Doğum sırasında çocuğun oksijensiz kalması da işitme sorunu yaratabiliyor.
HİÇ DUYMAYANLARA YENİ UMUT Hiç işitmesi olmayan çocuklar için artık yeni umutlar var. Halk arasında "biyonik kulak" denilen "koklear implant" adlı cihaz, bir ameliyatla iç kulağa yerleştiriliyor ve bu çocuklar, sessiz dünyadan sesli dünyaya taşınabiliyor. Ancak, biyonik kulak uygulanan bebek veya çocukların yoğun bir eğitime tabi tutulmaları gerekiyor. İşitme ve konuşma bozuklukları konusunda aileler kadar, öğretmenlere de görev düşüyor. Sınıfta dersi dinlemek istemeyen çocuk için, "işitme kaybı var mı?" diye düşünmek gerekiyor. Çünkü bazı çocuklar, bazı sesleri veya kelimeleri duyamadıkları için, konuşmayı takip edemiyor ve derse konsantre olamıyor. Eğer çocuğunuzda işitme kaybı olduğundan şüpheleniyorsanız ya da çocuğunuz risk altında ise; mutlaka bir kulak muayenesi ile işitme testi yaptırmalısınız. Erken teşhis, erken işitme yardımı ve özel eğitime erken başlanması, çocuğun sağlığı açısından son derece önemli.
|
|
|
|
|
|
|
|
|