| |
|
|
Erman Toroğlu "o gemi" yi anlattı!..
Bir süredir Erman Hoca-Kazım Kanat kapışması var malum. Kazım Kardeş; karada epeydir süren bu kapışmayı bir de amfibik hale getirdi ve serin sulara taşıdı. Bir yazısında dedi ki; "Ben Amsterdam'daki o gemiyi anlatsam nasıl olur Erman Efendi?.." Hikâye sağlam!.. Toroğlu'nun yanıtı gecikmedi. O da Kazım'a; "Ahh o gemide sen de olsaydın" başlıklı yazısıyla şöyle seslendi dün: "Kazım Kanat, sana cevap vermem hoşuna gidiyor, biliyorum. Ama baltayı yine taşa vurmuşsun. Evet, Amsterdam'da, 'Ya yazarsam' dediğin gemiye gittim. Aslında o gemi değil, katamaran. Çok da keyifli bir yer. Ama gemiye giden benim, yazıyı sen yazmaya kalkıyorsun. Hikâye oluyor." Sonra çok da manidar bir not düştü yazının altına Erman Hoca. Dedi ki: "Hoş o gemiye sen de gitseydin, en fazla yemek yerdin. Daha başka ne yapabilirdin ki?" Ben de dehşetli bir merak içinde oldum. "Nedir bu gemi meselesi acep?" diye sordum kendi kendime. Sonra baktım ki düşünceyle Soyundum girdim!.. Abi nedir bu gemi meselesi Allasen? - Yaa, böyle bir katamaran tekne işte. Yani adı değil, tipi katamaran. Açılıyor mu, seyir halinde mi gemi? - Yok açılmıyor. Orada kanallardaki bir yerde bağlı duruyor. Bir nevi gemi bar-restoran. Kimler geliyor oraya abi? - Oraya genç kızlar da, evli çiftler de, erkekler de herkes gidiyor Savaşçım. Herkes dediğim, kulüp gibi bir yer yani. Öyle herkesi almıyorlar ama girebilenler arasında her türden insan var. Erman Hoca gelmiş!.. Sen nasıl girdin peki abi? Elin Hollandalısı "A-aa Erman Hocam gel miş, hoş gelmiş" demez ya? - Beni Hollanda'da yaşayan bir Türk arkadaşım götürdü. Orada bilinen, sayılan biri. Üyesiymiş oranın. Üyeler yanlarında ahbap dost götürebiliyor. Neler oluyor o gemide abi, aganigi mi var? - Her şey var arkadaş. Her şey canlı canlı yapılıyor gözünün önünde. Aneeey! Peki giden herkes oyuna duhul oluyor mu hocam? - Ya bir kere herkese bir anahtar veriyorlar. Kabinler var, soyunuyorsun şort ya da havlu filan giyip kuşanıyorsun. Yani öyle elbiseyle filan oturamazsın. Sonra canlı seks şovlar başlıyor. Oradaki hatunlar, delikanlılar falan her türlü şovu yapıyor çırılçıplak. Eeee!.. - Müşterilerden isteyen de o şova katılabiliyor. Kendine güvenen atlıyor ortaya yani. El peşrevi durumları!.. Yani açık açık her şeyi yapıyorlar mı müşteriler de? - Evet açık açık yapıyorlar her şeyi. Orada birbirini beğenenler oluyor onlar da orada tanışıp anlaşıp sahnede marifet gösterebiliyor. Abi ayıptır sorması. Yani hani ben senin kardeşinim. Eeee... Kusurumu bağışla da... Şey yani... Öhö... - ?!.. Yani abi sen?.. Yani siz de sahne aldınız mı Erman Hocam? - (gülerek) Yok ben yapmadım öyle bir şey. Zaten her şeyi kamerayla çekip kaydediyorlar. Kendine güvenen çıkar, kayıtlara da geçer. Allah Allah!.. Yani hadi sahneye çıkmadın, beğendiğini çekip alıp yanına oturtmak ya da onun masasına gitmek, el peşrevi filan?.. - Şimdi orada iki taraf istemeden kılını kıpırdatamıyorsun. Bodyguard'lar var. En ufak bir falsonda atıyorlar kapı dışarı. Haa; iki tarafın da gönlü razıysa ne istersen yap. Ben oturdum seyrettim sadece. Öylesi hoşuma gitti. Özel hayat meselesi Yaşaaa!.. Peki ne zaman oldu bu abi? - Son Avrupa Şampiyonası'nda. Peki Kazım niye öyle yazıyor, hani aba altından sopa gösterir tarzda? - Ne bileyim arkadaş. Herkese açık bir yer yani. Esrar içmedikten sonra, kokain çekmedikten sonra kime ne kardeşim? O yazının sonuna düştüğün not ne abi? Kazım gitse sadece yemek yermiş filan? - (gülerek) Onu bilmem. Ben o kadarını yazdım. Anlayan anlasın. Vizem var Sen de sadece yemek yedim diyorsun abi. O zaman fark ne diyeceğim ama özel hayata o kadar girmeyeyim hadi. - Valla bak Savaşım, bir daha Hollanda'ya gitsem yine giderim oraya. Oğlumla gitsem onu da götürürüm. Sen gelsen seni de götürürüm Savaşım he he hee!.. Valla mı abi, delikanlı sözü mü? - Valla söz, harbiden söz sana. Abi ya, bi daha ne zaman Avrupa Şampiyonası var Felemenk ülkesinde? Sadece bavul hazırlayacağım. Şengen vizem var nasılsa...
|