|
|
|
|
İşin çivisi çıktı
Lig tarihinin en pervasız düşme-kalma mücadelesi vizyonda. Bölge takımları kardeş kardeş oynuyor, hocalar istifa ediyor, can korkusu ile maçlar kaybediliyor ama hesap soran yok.
Süper Lig'de bu sezon centilmenlik ve sportmenlik sınıfta kaldı, küfür ve tribün terörü, teşvik primi moda oldu. Bu sezon ligde 9 takımın sahası küfür, hakeme ve rakiplere saldırı ile tribün olayları yüzünden kapanırken, özellikle son haftalarda yaşanan olaylar tahammül sınırlarını aştı. Kulüpler Birliği başkanlığını yapmış İlhan Cavcav'ın teşvik primini savunması, ligde kalma savaşı veren Sebat'ın kalecisi Metin Aktaş'ın Rize galibiyeti sonrası, rakip takım futbolcularına teşekkür edip, "Sağolsunlar kendilerini sıkmadılar" demesi ve Rize Teknik Direktörü Yılmaz Vural'ın aynı maç sonrası istifa etmesi başka bir ülkede olsa yer yerinden oynardı. Ama maalesef Türkiye'de 'Olur böyle vakalar' şeklinde yorumlandı. Hatta iddialara göre, buna benzer bir çok olay da federasyon tarafından örtbas ediliyor. Bursa'da can güvenliğinin sağlanması için devlete başvuran Çaykur Rize'nin teknik direktörü Erdoğan Yılmaz, "İlk yarı 2 farkla öne geçtikten sonra bize yapılanlar yüzünden ikinci yarı maçı vermekten başka çaremiz kalmadı. Canımızı zor kurtardık. Hakemleri bile korkuttular. Onlar da canlarını kurtarmaya çalıştı" diyor. Olaylar kameralarla tespit ediliyor, gazetelerde sayfa sayfa fotoğraflar yayınlanıyor ama federasyon cephesi yine suskun.
Federasyon seyrediyor Ligde şampiyonluk ve küme düşme mücadelesinin kızıştığı son iki hafta öncesi bu tablo hiç iç açıcı değil. Facia adeta 'geliyorum' diyor, tribünlerde bıçaklar bileniyor, kentler arası düşmanlık tohumları ekiliyor ama futbolun patronları olayları seyretmekle yetiniyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|