|
|
Yardım etmeye çocuk yaşlarda karar vermiş
11 yıl önce öğrenciyken kurduğu vakfı, yaşadığı sürece ayakta tutmaya çalışacağını söyleyen 34 yaşındaki Ebru Nurluoğlu, bugün Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışan bir sosyolog. Nurluoğlu, henüz çocukluğunda başladığı yardım projelerini ailesinin ve çevresinin katılımıyla günden güne 'abartma imkanı' bulabildiği için de çok mutlu: "Ailemde herkes doktordu. Evde tablet çok olurdu. Uzay yolunda astronotlara yedirilen tabletlerle günlerce tok kaldıklarını görmüştüm. Benim de ilk projem, sokaktaki kedileri bu tabletlerle ömür boyu tok tutmak oldu. İlkokul ve lisede annemle kitap toplayıp köy okullarına gönderirdik. Üniversitede ise bu işi sistemli bir şekilde yapmamız gerektiğini fark ettim.
TÜRK USULÜ BİTMEDİ 1995'te vakfı kurduktan sonra Hıncal Uluç, bizi köşesinde yazdı: Bizim Türkiye'de bütün işler Alman usulü başlar, yapacağız, edeceğiz derler ama Türk usulü biter, devam etmezler. Bunlar hakikaten devam ediyor, dedi. Onun yazısı bize daha çok güç kazandırdı." Zengin ve fakir arasındaki uçurumun sistemli yardımlaşma ile kapatılacağını belirten Nurluoğlu şunları söylüyor: "Sadaka mantığından kurtulmamız gerek. Bu bir işe yaramıyor. Yardımlarımızı sürekli hale getirebilirsek gelir adaletsizliği kapanacaktır. Pek çok insan, reiki seansları, alternatif şifa yöntemleriyle rahatlamaya çalışıyor. Oysa evinizde biriken eşyaları ayıklayıp bu insanlara götürdüğünüzde daha kolay mutlu olabilirsiniz."
|