Bu hafta Pazar neşemiz Los Angeles'ten Kazım'dan gene.. Kazım Usta forma girdi, gene.. Piyasaya yeni bir araba stereo seti çıkmış.. Sesle kumanda ediyorsunuz.. "Açıl" diyorsunuz.. Açılıyor.. "Rock" diyorsunuz.. Rock çalan bir radyoya bağlanıyor hemen.. "Klasik" diyorsunuz.. Yeni bir emre kadar klasik müzik çalan radyoların en iyisine ayarlıyor kendisini.. "Folk" diyorsunuz.. Anında mesela Musa Eroğlu'nu "Alaturka" dediğinizde ne bileyim Muazzez Abacı'yı dinlemeye başlıyorsunuz.. Temel hemen kapmış yeni seti, monte ettirmiş arabasına.. Ertesi sabah erkenden de şirketin kapısını çalmış.. "Şikayetim var" demiş.. "Nedir" demişler.. "Dün akşamüzeri kendi halimde kır yolunda giderken, koyunlarını otlatan bir çoban çocuk durup dururken kocaman bir taşı arabama fırlatıp kaportayı çökertmez mi?.. O öfke ile "Seni sinkaf ettiğimin çocuğu" diye bağırdım.. Sizin radyo anında Michael Jackson şarkıları çalmaya başladı.."