|
|
Ekranlar kül tablasına döndü
Dizi ve filmlerin neredeyse her karesinde tüten bir sigara var. İyice duman altı olduk!
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalarda dünya genelinde her yıl 5 milyon kişinin sigaranın yol açtığı hastalıklardan öldüğü, ortalama her 6 saniyede bir kişinin sigara nedeniyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Durum böyleyken, son dönemde ekrandaki her dizi ve filmin sigara dumanına boğulduğunu görmek gerçekten de çok üzücü ve ürkütücü. Bir sigara karşıtı olarak, 26 Kasım 1996 tarihinden itibaren sigara reklamını tamamen yasaklayan ilk ülke olmak bana gurur vermişti. Ama her zaman olduğu gibi yasak, beraberinde yasa dışılığı da getirdi. İnsan, ekranlarda bu kadar çok tüten sigara görünce ister istemez, toplumun bilinçaltına seslenen "gizli reklam kampanyalarından" şüphe duymaya başlıyor. Bende bu kaygının oluşmasını sağlayan en önemli faktör ise devasa bütçeli sigara firmalarının, açık reklamlar yerine, görsel mecrada sigara tüketimini özendiren "genel" bir kampanyaya yönelmiş olmaları. Gizli sigara reklamlarında, özellikle sanat dünyasında tanınmış kişilerden yararlanılıyor. Bu bir iddia değil, kanıtlanmış bir gerçek. Örneğin; ünlü aktör Sylvester Stallone'nin internet üzerinden yayınlanan, sigara şirketine yazdığı bir mektupta, kendisine teklif edilen, "5 filminde sigara içmesi karşılığı 500 bin doları kabul ettiğini" bildirmesi gibi... Bugün başta Sigarayla Savaşanlar Derneği olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü konunun takipçisi konumunda. Yönetmen Mustafa Altıoklar ve Yapımcı Abdullah Oğuz'u "O Şimdi Asker" filminde sigara firmalarından sponsorluk aldıkları iddiasıyla dava eden SSD, dün Ataköy Olimpiyatevi'nde gerçekleştirdiği 10. yıl etkinliğinde ise benzer iddiaları "Ceza Tahtası" ile kamuoyuna duyurdu. Ama konu televizyon olduğunda, her zaman "gizli reklam" için öküz altında buzağı arayan RTÜK'ün öncelikli olarak devreye girmesi gerekiyor. Ekranlar iyice kül tablasına dönüp, gençlerimiz daha fazla zehirlenmeden, birilerinin acil olarak "bir şeyler" yapması lazım!
|