* Başarının üç anahtarı var dediniz biraz önce. Şans, işi iyi bilmek ve çalışmak. Yine de başka bir şeyler daha olmalı. Bunun hepsine sahip olan ama sizin geldiğiniz noktalara gelemeyenler var. Öncelikle ekip işi çok ama çok önemli. Ben özellikle Orangina konusunda müthiş bir ekiple çalışıyorum. Hepsi kendi alanlarında birer uzman. Bu tabii bir işadamı için önemli bir artı. Ayrıca ben karşımda kim olursa olsun, onu can kulağıyla dinlerim. Söylediklerinin hepsini ciddiye alırım. Kendim konuşmam, kendim anlatmam mutlaka karşıdakinin anlatmasını isterim. Herkesin anlatacak çok şeyi, çok hikayesi vardır.
* Orangina portakallı bir gazoz. Türkiye'de sanırım mayıs ayında piyasaya çıkacak. Sizce satış nasıl olacak? Orangina dünyada çok önemli bir pazara sahip. Örneğin 1997 yılında koladan sonra McDonald's'lara girmiş ilk gazoz. Şu anda 70 ülkede var. Benim hedefim gazozlu içecekler pazarının yüzde beşi.
* Her ne kadar "Kendi keyfim için Orangina'yı Türkiye'ye getirdim" deseniz de, siz bir işadamısınız ve bunun bir maliyeti var. Daha önce pazarda bir araştırma yaptırdınız mı? Çok kapsamlı bir çalışma yaptırdık. Araştırmalarımız özellikle gençler üzerineydi. Örneğin bir tanesi 500 bin öğrenciye ulaşan bir internet araştırmasıydı. Bunun sonucuna göre gençlerin yeni markalara sıcak baktığını öğrendik. Ayrıca daha küçük bir gruba yapılan bir araştırmanın sonucunda ise yüzde 40'ından fazlasının Orangina markasını tanıdığını şaşırarak gördük. Devir artık internet devri. Gençler her alanda, yetişkinlerden bir adım öndeler.